Son iki gündür ülke, bir genç kýza yapýlan iðrenç, can yakýcý bir muamele sonrasýnda protesto sesleri ile dolup taþýyor. Ancak ne yazýk ki, sokakta yapýlan protestolara her zaman olduðu gibi güvenlik güçleri müdahale edip katýlanlarý, katýldýklarýna bin piþman ediyor, sanal alemde yapýlanlar ise hiç bir iþe yaramýyor.
Son yýllarda medya ve özellikle sosyal medya sayesinde ülkemizdeki insana ve diðer canlýlara uygulanan þiddetin bilinirliliði arttý. 21. yüzyýlý yaþýyor olmamýza ve toplumun okur yazarlýk düzeyinde bir miktar iyileþme olmasýna raðmen sosyal düzenimizde elle tutulur bir deðiþiklik olmamasý, eðitim sisteminin hiç bir þey öðretmeyen bir ucubeye dönüþtürülmesi, belirli gruplara uygulanan þiddeti bir hak olarak gören inanç sistemlerinin güçlenmesi vs. nedeniyle þiddet olarak tanýmlanan eylemlerde bir azalma olmuyor maalesef.
Ýnsana uygulanan þiddet istatistiklerinde kadýna uygulanan þiddetin aslan payýný aldýðý da bir gerçek. Fiziksel olarak güçlü olduðu, dolayýsýyla þiddet uygulama potansiyeli olduðu var sayýlan erkeklerin baþýna gelen çeþitli þiddet olaylarý ise þimdilik bir magazin deðeri olmadýðý için fazla önemsenmiyor ve medyada çok az yer alýyor. Ayrýca her iki insan cinsinin hayvanlara uyguladýðý þiddet ise neredeyse hiç gündemde deðil.
Þiddet olaylarýný kadýn erkek ayýrýmý yapmadan insana ve diðer canlýlara uygulanan þiddet olarak incelemenin daha uygun olduðunu düþünüyorum.
Bu konuda kýrsal kesimde ve kentlerin varoþlarýnda yaþananlarý, eðitimsizlik, kültürel yozlaþma, inanç gibi nedenlere baðlamak kolaydýr, ancak toplumun güya eðitimli, kültürlü, burnundan kýl aldýrmayan kesimlerinde yaþananlarý nasýl açýklamalý?
Belirli bir gelir grubunun ve daha çok eðitimli insanlarýn yaþadýðý kabul edilen bir semtte oturuyorum. Ýþime gidip gelirken aracýmla her gün 40 km kadar bir yol katediyorum ve trafik ýþýklarý olan, asfaltý düzgün, trafik ve yol iþaretleri yeterli olan bu güzergahta neredeyse her gün birilerinin þiddetine maruz kalýyorum.
Bu olaylar öyle kurallarý ihlal eden bir sürücü görüp canýnýzýn sýkýlmasý türünden olaylar deðil, resmen size karþý bilerek ve isteyerek yapýlan “benden baþkasýna hayat hakký yok” türünden olaylar, yol vermesi gerekirken aracýný üzerinize süren, sinyal vermiþ dönüþ yapmaya hazýrlanýrken arkadan taciz etmek amacýyla lamba yakýp korna çalan, “sen dur ya da kenara çek ben gideyim” türünden davranýþlar.
Peki bu davranýþlara karþý en küçük bir itiraz etme, karþý duruþ sergileme, konuþarak uyarma þansýnýz var mý? Bunu en kibar halinizle yapsanýz bile bir kavgaya hazýr olun. Ýstisnalar hariç olmak üzere, yapacaðýnýz konuþma kýsa sürede tartýþmaya ve kavgaya dönüþecektir.
Her ne kadar bu tür davranýþlarý yapanlar arasýndan ben bir ayýrým yapmasam da size tavsiyem; halk otobüsü, minibüs gibi toplu taþýma araçlarý zaten her zaman hilkatten geçiþ üstünlüðüne sahip olduklarý için onlardan uzak durun, bunlar trafik polisinin gözü önünde size karþý her türlü kuralsýzlýðý yaparlar, kýrmýzý da geçerler, olmadýk yerde þerit deðiþtirirler, yolcularýna hakaret ederler, ceza da almazlar. Ýster trafikte karþýlaþýn, ister bu araçlara yolcu olarak binin fark etmez, bu araçlarýn sürücülerinden uzak durmaya çalýþýn.
Son yýllarda sayýlarý çok artan kýrmýzý-mavi yanar döner lamba takmýþ sivil plakalý araçlardan da uzak durun, bunlar ya devletin gücünü diðerlerine karþý ölçüsüzce kullanmayý hak zanneden kimselerdir, ya da bu lambalar iþe yarýyor diyerek araçlarýna takmýþ kolay yoldan zengin olanlar veya mafya bozuntularýdýr.
Buna benzer olaylarý siz de yaþýyor musunuz?
Yaþýyorsanýz benim yaptýðým gibi, bunlarý yapan kim olursa olsun, olanlara göz yummayýp itiraz ediyor, uyarýnýzý yapýyor ve sonu kavga da olsa hakkýnýzý arýyor musunuz?
Yoksa, boþver, aman baþýma bir þey gelmesin diyerek size yapýlana göz yumup gidiyor musunuz?
Eðer ikinciyi yapýyorsanýz, þikayet etmeye hakkýnýz olmaz. Kuralsýzlýðý, hak yemeyi, saldýrmayý adet edinmiþ ve nasýl olsa bir adamýný bulurum, ceza da almam diyenlerin sayýlarýnýn artmasýna katký yapmýþ olursunuz.
Dün Özgecan adlý gencin baþýna gelen iðrenç saldýrý yarýn size veya çocuklarýnýzý da yapýlabilir.
Oturduðunuz yerden, sanal alemde olayýn iðrençliðini, kabul edilemezliðini yazýp durmanýz hiç bir þeyi deðiþtirmeyecektir. Sokaða çýkýn, itiraz edin, uyarýn, þikayet edin, gerekirse kavga edin, yeter ki sessiz kalmayýn...
Dursun Murat Özden - 16.02.2015, Ankara