Ülkemizde yabancı dil ağırlıklı eğitim ondokuzuncu yüzyılın sonlarında ortaokul düzeyinde başlamıstır. Yabancı dil ağırlıklı öğretim görmenin yararları olduğu gibi zararlarındanda bahsedebiliriz. İlk olarak bahsetmemiz gereken yabancı dil ağırlıklı öğretime geçilmedeki amaç olmalıdır, fakat günümüzde bu amaçın ne kadar korunduğu veya kimlerin bu amacı uyguladıkları tartışma konusudur.
Osmanlı Devleti zamanında Avrupa’yla iletişimin zayıflaması, sanat,kültür ve bilgi alışverişinin kesilmesinden dolayı Türk toplumu Avrupa’daki gelişmelerden habersiz kendi toplumunu zor anlayan bir ulus yapmıştır. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra yabancı dil ağırlıklı öğretime geçilmesinin amacı Türk düşüncesini, bilimini,sanatını cağdaş uygarlık düzeyine çıkarabilmek ve bu alanlarda dünya dillerindeki en son ürünlerin kaynaktan inceleme imkanı bulabilmektedir. Fakat bu her zaman teoride kalmıştır. İnsanlar yabancı dil eğitimi dünyayla bütünleşmeden çok ceplerinde bulunan artı puan olarak görmüşlerdir. Şuan bile işveren sektöründe anadiliniz dışında bildiğiniz her dil için ek ücret vermektedir.
Yabancı ağırlıklı eğitimde diğer bir sorun da eğitimcilerin seviyesinin bir olmamısıdır. Türkiye gelir düzeyi olarak çok uç noktaların yaşadığı bir ülke olduğundan dolayı devlet her okuldaki eğitimci seviyesini bir tutamamaktadır. Bunun yanında, özel okullar kaliteli öğretmenleri yüksek maaşlarla kendilerine çekmektedir. Buda en iyi yabancı dil ağırlıklı öğretim yapan Anadolu liselerinin seviyesini düşürmektedir. Sonuçta gelir düzeyi yüksek olan bir insan yabancı dil öğrenirken, diğerleri daha da kafası karışacak şekilde yabancı dil öğrenmeye çabalamaktadır.
Diğer bir önemli sorun da bir insanın yabancı dili ne zaman öğreneceğinin iyi tespit edilmesidir. Bundan iki sene önceye kadar uygulanan yanlış sistemden dolayı öğrenciler sadece ortaokulda iki kere hazırlık okuyabiliyorlardı ayrıca bunun birde yükseköğretimde okuması gereken hazırlık sınıfı var. İnsanın kafası ne kadar az konuyla meşgul olursa konular üzerinde o kadar hakim olabilir. Bundan kastettiğim, bir insanın ortaöğretim sırasında yabancı dili öğrenmelidir. Insanlar yaşlandıkça ezber yeteneği azalır. Yüksek öğretimde uygulanan hazırlık sistemi özel üniversiteler için sadece gelirin büyük bir oranıdır.
Son olarak bahsetmek istediğim zararları ne kadar çok olursa olsun göz ardı edilmez bazı yararlarıda vardır. Sonuçta biz farkında olmasakta insanlar bir dili ne amaçla öğrenirse öğrensin, toplumun eğitim seviyesi artmaktadır.Ülkemizde yukarda bahsettiğim gibi uç kesimler olmasından dolayı hepsini ayrı ayrı incelememiz gerekir. Mesela, Bilkent Üniversi- tesindeki yabancı dil dersleri öğrencilerin bir diğer dilleri olsun diye değil de
diğer dersleriyle birleştirip kullanılması
öğretilmektedir. Diğer yandan, farklı bir üniversitede öğretmenlerin derdi maaşları öğrencilerin de notları olmaktadır. Bu sorunların çözümü aslında teoride basittir. Eğer eğitim seviyesini bütün eğitim kurumlarında bir tutarsanız bunu başarmış olursunuz fakat günümüz Türkiye’sinde ne kadar başarılı olabileceğiniz şüphelidir.
|  anasayfa   |  sayfa başı  |   geri  |