|
Günümüzde normal yaşantımızda hatta evimizde o kadar modern ve rahat içindeyizdir ki, fazla çaba sarf etmeden bazı aletlerimizi kumanda denilen aletle çalıştırabilir, bir düğmeye basaraktan işimizi halleder duruma geldiğimizden kas ve zihin jimnastiğimiz dahi gerilerde kalmıştır. Böyle modern ve konfor içinde iken, bunlardan uzak kalacağımız bir durum hasıl olursa ve hayatta kalma mücadelesi vermek durumunda olursak o zaman ne yapacağız, elbette bu sportif merakımız yüzünden olmayıp her insanın gereksinme duyabileceği bir savaş durumunda veya yolumuzu kaybettiğimiz bir durumla karşı karşıya gelirsek o zaman hayatta kalmak için bazı bilgilere ihtiyacımız var demektir. Bazı ileri ülkelerde insanların bu durumla karşılaşmadan önce bilgilendirilmesi için doğa ile mücadele adı altında broşür, kitap, talimatnameler ve küçük el kitapları yayınlanmaktadır. Yukarıda savaş durumundan söz ettik, evet bazı savaşmış milletler savaş sonrası bir çok askerin kaybolması ve ölmesi üzerine araştırmalar yapıp hayatta kalma sanatı ile ilgili askeri ve sivil olmak üzere dersler okutulmaya hatta bazı üniversitelerde öğretim programlarına sokmuşlardır. Yukarıda bahsettiğim gibi, bizlerin gerek merak gerekse sportif açıdan yaptığımız dağcılık, atıcılık, avcılık, kayak ve kampçılık gibi faaliyetlerde yiyecek, doğada yön bulma ve barınma konuları zaruret halinde başımıza gelirse ve biz bu konuda eğitimsiz isek o zaman işimiz zor olmakla beraber hayatta kalmamızda imkansız olabilir, bu vesile ile adım, adım doğada hayatta kalma sanatı ile ilgili açıklamaları ve pratik bilgileri izleyelim. Öncelikle ben konfordan uzak, mücadeleci bir hayat sürmek, kolaylıklardan uzak kalmak doğa ile bütünleşmek istiyorum diye devamlı olarak üzere insanın kendisini riske atmaması gerekir, çünkü hayatta kalmak isteyen bir kişinin artık zamanla işi kalmamış olup, sadece düşüncesi biran önce bu ortamdan kurtulup hayatta kalmaktır. Ne kadar zaman harcarsanız harcayın, eğer siz kendinizi zaman kavramından kurtaramıyorsanız o zaman sizin için moral ve ümit kalmamış, kolay pes edeceğiniz psikolojik durum oluşmuş demektir, onun için amaç hayatta kalmak olduğuna göre koşullar ne kadar kötü olursa olsun önemli olan yaşamaktır. Ölüm burnunuzun ucunda dahi olsa artık son nefesimi veriyorum deseniz dahi kendinize güven ne morali sakın ola elden bırakmayınız. Çünkü yaşamınız sizin kişiliğinize ve şansa bağlıdır. Şimdi sizlere en önemli konulardan bazılarını aktarmaya çalışacağım, diyelim ki doğada kayboldunuz bu avda, piknikte veya kamp yaparken olabilir, her nasıl olursa olsun örnekleri çoğaltabiliriz, tabii bu arada yaralı olduğunuzu da düşünerek olayı biraz daha zor hale getirecek olursak şimdi aktaracağım kuralları var gücünüzle hatırlayıp uygulamanız sizin yine siz olarak var olmanızı sağlayabilir. Evet kaybolduk ve yaralıyız öncelikle panik denilen olayın, çok kolay değil tabii ki unutmamamız gereken kesinlikle paniğe kapılmamamız gereken ilk husustur, panik devam ederde bu durumu üzerimizden atamazsak unutmayın ki bir çok ölümün başlangıcı paniktir. Böyle durumda sakin olup, mantıklı karar verip artı ve eksi alternatifleri düşünüp kurtulmamız için paniksiz ve sakin hatta bunları düşünürken öncelikle oturup sakinleşme ve panikten kurtulmak için yüze kadar saymamızda bizi rahatlatacaktır. Şimdi sıra kendinizde bulunan yaranın önemini tespit edip derhal imkanlarımız dahilinde müdahale ettikten sonra gözlerimiz ve beynimizle çevremizi kontrol edip, duruma hakim olmaya çalışmalıyız bu arada ihtiyaç duyabileceğiniz su, barınma, yiyecek, içecek için ilk çare ısınma, moral ve birilerine haber niteliği olacak işaret vermek için ateş yakmalıyız. Burada ateş yakıp moral tazeledikten sonra en önemli kısım benim Rus ruletine benzettiğim bir durum olan, oturup birilerinin gelmesini mi beklemek yoksa yola devam etmek midir, işte bu kararı en akıllıca siz vereceksiniz, onun için tekrar başa dönüp akıllı bir şekilde içinde bulunduğunuz ortamı değerlendirirken en iyi planı yapmalısınız, öncelikle nereye ulaşmak istediğinizi, şu anda nerede olduğunuzu, önünüzde ne gibi engellerin olduğunu düşünün ve kararınızı verin ve daha sonra acıkma ve susama hissi baş gösterdiğinde sakın ola büyük hayvanların peşinden koşmaya kalkmayın, sizi yoracak ve bitkin bir vaziyette belki de yakaladığımız hayvanı yiyemeden yaşama son vermemize neden olabilir, onun için yılan, balık, çekirge ve kurbağa gibi ufak hayvanlar ile karnınızı doyurmaya bakın, çünkü insanoğlu 7 gün açlıktan sonra düşünme duyusunda kayıplar olacağından mantıklı düşünme kavramı azalmış olacaktır. Bu karın doyurma ve su ihtiyacını karşılama işi göller ve dereler açısından en zengin yer olup, sizin keşfinize kalmıştır. Unutmayın ki doğa dere ve göller ile çok zengindir. Geleli hedeflediğimiz ulaşım yerine nasıl gidebiliriz, evet akar suların akış yönünü takip ettiğimiz sürece sizi bir yerleşim alanına götürecektir. Yukarıda ateş dedik, evet hayatta kalma ve yaşamınızı sürdürmek için ateşin büyük rolü vardır. Neden diyecek olursanız, sizi rahatsız eden sivrisinek ve diğer haşerelerden ateşin dumanı sayesinde kurtulabilirsiniz, yiyecekleri tütsüleyerek daha uzun süre bozulmadan muhafaza edebilirsiniz, vahşi hayvan saldırısı içinde ateş caydırıcı bir unsurdur. İçeceğiniz su mikroplu diye kuşku duymanız halinde bu suyu ateş sayesinde kaynatıp mikroplardan arındırabilir, yemek pişirebilir, ısınabilir, yaş olan üstünüzü başınızı kurutabilirsiniz, eğer ateş yakmak istediğiniz yer karlı, çamurlu ve su ile kaplı ise o zaman ateş yakmanız zor olacaktır, bu yüzden kolay ateş yakmanız için etrafınızdan topladığınız taşlar ile bir yükselti meydana getirip taşların üzerinde ateşinizi yakabilir veya yaş olan toplamış olduğunuz odunları alta koyup, yükseltip ondan sonra ateşinizi yakabilir, eğer çok su bulunan bir ortamsa o zaman da dört adet kazığı yere çakıp ağaçlar yardımı ile yüksek bir platform yapıp ondan sonra üzerine taş koyup ateşinizi yakabilirsiniz, taş bulma olanağı yok ise fark eden bir şey olmaz, eğer bulunduğunuz ortam çok rüzgarlı ise siper kazar gibi bir çukur açın ve ateşinizi daha kolay yakın, hem de ateşin çabuk geçmesini önlemiş olursunuz. Diyelim ki kış ayındayız ve siz balık tutmaya, ava veyahut kayak yapmaya gittiniz ve yolunuzu kaybettiniz, elbette ki birilerinin sizi belirli bir zaman sonra merak edip aramaya başlayacakları malum, fakat bu süre içerisinde ne kadar iyi giyimli dahi olsanız soğuk sizin için önemli bir faktör olduğundan ve donmamanız için derhal bir barınak yapmanız şart olduğundan, en basit olanı bir ağacın gövdesinin karlar altında ve yapraklarının da yüzeyde olduğunu gördüğünüzde hemen gövdeye doğru yani aşağıya doğru kayak takımları ile kazarak ve altımıza da ağacın dallarını koyarak kurtarma ekibini bekleyebiliriz. Böyle durumlarda kar fazla yoğunlukta değil ise kırılıp yere düşmüş bir ağacın dallarını ayırıp içinde de sığınabiliriz, imkan var ise önüne bir ateş yakmamız her açıdan fayda sağlayacaktır. Şimdide size göl kenarında balık tutma imkanınız olmadığını ve karnınızın acıkacağı için pratik bir gemi oltası nasıl yapılır onu anlatmaya çalışacağım, öncelikle geniş bir 7 parmak eninde, 2 karış boyunda bir tahta elde edelim ve ortasını delerek buraya 1 karış yükseklikte bir direk takalım, daha sonra üzerinizde veya etrafınızda bulacağınız bir bez veya torba yardımı ile basit bir yelkeni bu orta direğe bağlayın, daha sonra ise tahtanın ortası olan yere bir ağırlık bu taş, demir parçası olabilir ve tahtanın etrafına elinizde bulunan misina ve oltalarla 1 karış uzunlukta iğneleri bağlayıp tahtanın etrafına sırası ile bağlayalım gemimizin arka kısmından ise misina veya iple bağlayalım suya indirilen oltalara yemleri takalım ve rüzgarın etkisi ile açılan oltalı gemimiz bir zaman sonra fazla sallanıp ve devrilecek gibi olursa balığımız yakalanmış bizde aç kalmamış oluruz. Su bulamadığımız zaman ne yapmamız gerektiği hususunda ise, bilindiği üzere bitki ve ağaçlar nasıl ki su ihtiyacını gidermek için topraktaki suyu emiyorlar ise, fazla emilen suyunda buharlaşma neticesinde yapraklar vasıtası ile atmosfere tekrar yaymaları bizim için susuz kaldığımızda faydalanacağımız bir olaydır. Nasıl faydalanıp su elde edeceğimiz ise öncelikle büyükçe bir naylon torba bulmamız veya yanımızda bulundurmamız bizi susuzluktan kurtaracaktır. Naylon torbamızı çok yapraklı bir ağacın dalına iyice geçirip ağzını kapatalım, hava soğumaya başladığında naylon torba içine toplanan buhar soğuyacağından ve su haline döneceğinden bizim kurtuluşumuz olacaktır. Önemli bir husus yapraklar torbaya değmemesi gerektiğidir. Eğer torbanız yapraklara değer ise yapraklara tutulan su torba dibinde birikmeyebilir. Sadece dalında değil bitki kesilerekten bu işlem yapılabilir. Torbanın içine taşları dizip dalları üzerine koyun aynı neticeyi alabilirsiniz.
| anasayfa
| sayfa başı |
geri |
|