Fransız düşünürü ve yazarı 28 Haziran 1712`de Cenevre`de doğdu. Annesi onu doğururken öldü. Saatçilik ve dans hocalığı yapan babasıyla bir süre birlikte yaşadı. Ancak babasının bulunduğu çevrede kavgalı olması yüzünden aldığı cezadan ötürü yanlız kalan Rousseau sefil bir hayat süren amcasının dindar bir Hristiyan olan karısının elinde yetişti. Daha sonra eğitilmesi için bir papazın yanına verdiler. Ancak haksız yere dövüldüğü için papazın yanından kaçtı. Bu kez de adliyede görevli bir memurun yanına verildi, zekasını kavrayamayan bu çevreler yetişkin çağına gelen Rousseau`ya okuma ve yazma hırsı kazandırdıklarının farkında değillerdi. Yanlızlığı seven Rousseau gördüğü hakaretlerden dolayı insanlardan nefret ediyordu. İlk kez otuz yaşında Paris`e gitti. Uzun zaman işsiz ve parasız kaldı. Ünlü düşünür Diderot kendisine mizikle ilgili makale yazma görevi verdi, bir gün Dijon akademisi "Bilim ve sanatın ilerlemesi törelerin bozulmasını mı yoksa saf hale gelmesini mi sağlar" konulu bir yarışma açıtı. Rousseau buna karşı çıktı, "Bilim ve sanat toplumdaki hakim olan iyi güzel ve doğru geleneklerin bozulmasına yol açar" diyerek bir anda ünlü oldu, arkasından aynı akademi, "Eşitsizliğin kökenine dair" bir yarışma daha açtı. Rousseau bu yarışmayı da kazandı. Ünlü olduğu ve bu ikinci eseri ile Voltaire`in güvenini kazandı. Parasız ama sanatçı bir çevreye girmişti, kısa bir zaman sonra yanlızlık duygusu ağır bastı ve kendisini mareşal Lüksemburg`un şatosunda yer verildi. Önemli eseri Emile`i yazdı, Sorbon Üniversitesi eseri sansür ederek yasakladı, parlamento eseri yaktırttı ve Rousseau`yu hapse attı. Haksızlıklara hayır diyen bir mizaç ve çocukluğundan itibaren yaşamında toplumun bütün olumsuzluklarını iliklerine kadar hisseden, iç dünyasında sürekli depremler yaşayan bu seyyal zeka kırk yaşına kadar topluma nüfuz edemedi. Bu ruh hali eserlerine şu şekilde yansıdığı söylenebilir; İnsan iyi, özgür ve mutlu olarak doğar, ancak içinde bulunduğu toplum onu bozar, kötüleştirir ve mutsuz yapar. Çözüm için önce bireyi sonra toplumu onarmak gerekir. En önemli eseri "İTİRAFLAR"ı bu düşüncelerle yazmıştır. Deliliğini güzel ve edebi ifadelerle eserlerindeki diyaloglarla ifade eden büyük düşünür 1778 de hayata gözlerini yumdu. Lozan`da adına Enstitü kurulan Jean Jacques ROUSSEAU`nun Dilimize çevrilen eserleri: Emil, İtiraflar, Eşitliğe Dair, İlimler ve Sanatlar Hakkında Nutuk, Julie, Yanlız Gezerin Hayalleri.
|  anasayfa   |  sayfa başı  |   geri  |