Dünyadaki hızlı değişimle oluşan küreselleşme, kendi kendini besleyerek giderek hızlanıyor. Tüm dünyayı, ülkeleri, kuruluşları, ürün ve hizmetleri kapsıyor. Küreselleşmenin kaçınılmaz sonucu olan rekabet de giderek her kuruluşun gündem maddesinde değişmeyen yerini almaya başlıyor. Dolayısıyla iş yaşamı da dünyadaki bu değişimin etkilerinden nasibini büyük ölçüde almış oluyor. Ayrıca artık iş yapmanın çok farklı boyutları gündeme geliyor. Bundan on sene önceki iş yapma biçimleri artık geçerliliğini yitiriyor. Hemen hemen hiçbir unsur aynı kalmıyor. Artık başka kavramları konuşur oluyoruz. Tedarik zinciri, e-iş, B2B, B2C, müşteri ilişkileri yönetimi.

Siparişini verdiğimiz bir arabanın üretildiği fabrikanın internet adresine girerek bize verilen şifre ile üretimin hangi aşamasında olduğunu evimizden izleyebiliyoruz. Sevkiyat yapan kamyon şoförünün hangi benzin istasyonunda ne kadar süredir çay içtiğini mobil sistemler, uydu, bilgisayar, telefon ve daha birçok karışık sistem sayesinde hemen anlıyoruz. Kamyonun lastiği patlasa isterseniz cep telefonunuza mesaj bile gelebilir. Buzdolabınızdan alıp açtığınız kolayı hemen kayıtlarına geçirerek sizin yerinize kola stoğunu takip eden, sizin sevdiğiniz marka kolayı en uygun zamanda sipariş veren, size gelinceye kadar izleyen sistemler de cabası. Bu örnekleri çok fazla sayıda uzatmak mümkün.

Dünyadaki bu küresel değişimin altında teknoloji, haberleşme ve bilgisayar donanımlarındaki gelişmeler, donanım ve yazılım alanında oluşan müthiş ilerlemeler yatıyor. Gerçekten de bilgi teknolojilerindeki gelişmelere baktığımızda her biri sürekli olarak kendi rekorlarını yeniliyor.

85’li yıllarda 16 MHz hızındaki bilgisayarlarla uğraşırken artık bin rakamlarını konuşuyoruz. Şimdi 3000 MHz hızında bilgisayarlar standart olarak satılıyor. Bilgisayar hızlarında 15 yılda 150 kat artış. Bilgi saklama ortamları olarak kullandığımız 5 ¼ HD disketlere 720 KB bilgi koyarken, şimdi DVD ‘lere bunun 10.000 katından fazlasını koyabiliyoruz. Kullandığımız birim Kilobayt değil Gigabayt.15 yılda bilgi kayıt kapasitesinde 12500 kat artış.

İletişim için kullandığımız kablolarda durum daha ilginç. Daha önce tek bir bakır tel üzerinde aynı anda 64 kişi görüşme yapabiliyorken, şimdi tek bir fiber optik kablo üzerinde görüşme sayısı 2.000.000’u buluyor. Buradaki artış 30.000 kattan fazla.

Birileri bundan yaklaşık 50 yıl önce küçük bir kar topunu dağın yamacından aşağıya bıraktı. Bu küçük kar topu transistorun icadıydı. Bugünkü tüm gelişmelerin ardında bu yarıiletken malzemenin bulunması yatmaktadır. Transistor icat edilmeseydi bugün ne olacağını düşünmek bile zor. Bilgisayar bizim bildiğimiz anlamda değil ancak lambalı, hantal, belki apartman büyüklüğünde sadece bazı devlet kuruluşları tarafından kullanılabilen bir garip makine olurdu herhalde.

Ancak transistordan sonra gerisi kendiliğinden geldi. Aşağıya doğru yuvarlanan bu kar topu giderek büyüdü. Son on yılda ise kar topu artık yuvarlayanların da kontrolünden çıktı. Giderek ve hızlanarak büyüyor. Aşağıda onu durmak isteyen veya durdurabilecek kuvvet olmadıkça da büyümeye devam edecek.

Yazar: Haşmet Fevzi ÇAKMAK -
|  anasayfa   |  sayfa başı  |   geri  |