|
Çok değişik kimyasal yapılara sahip olan genellikle düşük molekül ağırlıklı ve düşük dozlarda etki gösteren madde vitamindir. Bu moleküller, hücrelerin yapısal oluşumlarına katılmadıkları halde canlıların hemen tümü için vitaminin varlığı zorunludur. Vitaminler de hormonlar ve enzimler gibi beden için gerekli çok sayıda biyokimyasal tepkimenin gerçekleşmesini kolaylaştırır ya da sağlarlar. Bununla birlikte, hormonlar ve enzimler gibiöbür biyokatalizörler bedende yapılabilirken, vitaminler ancak dışarıdan alınan besinlerle ürtetilebilir. Vitaminlerin Kökeni ve Etki Biçimi Vitamin terimi ilk olarak, beriberiye neden olan eksikliği 1911`de bulan Funck tarafından kullanıldı ve bu tarihten başlayarak vitamin terimi yaygınlaştı. Tarihe bakıldığında çok uzun süredir bazı maddelerin eksikliğinden kaynaklanan hastalıkların bilinmekte olduğu görüldü: Venette, 1671`de iskorbüt hastalığı ile denizcilerin dengesiz beslenmeleri arasındaki ilişkiyi bulmuştur. Vitaminlerin bireşimi tümüyle beden tarafından yapılmaz ama aralarından bazıları öncü maddelerden yapılabilmektedir. “Besinlerle alınan, çok küçük dozlarla etki gösteren ve eksiklikleri patalojik bozukluklara yol açan madde”olarak eski tanıma günümüzde bazı eklemeler yapılmıştır: “vitamin dışarıdan alınan organik bir moleküldür, etkin bölümlerinde bir enzim ya da bir hormonun yapısında zorunlu olan bir ya da birden çok kök bulunur.” Demek ki bir vitamin temelde bir koenzimdir. Bilinen vitamin sayısı sık sık artmakta olduğu için yukarıdaki tablo son yıllarda herkes tarafından bilinir. Fakat bilinmeyen bir çok yapay vitaminler vardır. Bunlara örnek olarak F, I ve P vitaminlerini söyleyebiliriz. Bazen günümüzde bu vitaminlere rastlasak bile yinede çok sık kullanılmadığı için pek duyulmamıştır.
F vitamini Bu terim altında bir grup doymamış temel yağ asiti toplanmıştır; başlıcaları linoleik asit ve arişidonik asittir. Bunlar antidermatik vitamin içerir. Hayvansal ve bitkisel yağlarda bulunabilir. Süt çocuğun egzamasında, ülserde ve yanıklarda F vitamini kullanılır.
I vitamini I vitamini günlük gereksinimi 200 ile 600 mg arasındadır. Tahıl, süt ürünleri, et, sebze gibi besinlerde bulunur. Karaciğeri koruduğu için karaciğer hastalarına verilir.
P vitamini P vitamini genellikle C vitaminine yardım eder. P vitamini C vitamininin yaptığı hücre solunumu işini kolaylaştırır. P vitamini ayrıca kılcal damarların geçirgenliğini azaltır. Vitamin eksikliğinde deride küçük kanamalar görülür. Genellikle bitki yapraklarında bulunur. İskorbüt hastalarına yeterli miktarda verilerek ek tedavi uygulanmış olur.
| anasayfa
| sayfa başı |
geri |
|