|
Bir subayın kızı olan Feride, annesi ve babası öldükten sonra teyzesinin yardımıyla Notre Dame Sion adlı Fransız okuluna yatılı olarak girer. Okuldaki arkadaşlarınca ve öğretmenlerince çok sevilen Feride`ye ele avuca sığmadığı için "Çalıkuşu" adını verirler. Feride, yaz tatilini geçirdiği, teyzesinin Kozyatağı`ndaki köşkünde okuldaki haşarılıklarını sürdürür. Ama teyzesinin oğlu Kamran ile aralarında başlayan sevgi, ona genç kızlığını hatırlatır. Feride ve Kamran nişanlanırlar; ancak düğünlerinin yapılacağı gün, bir kadının getirdiği mektuptan, Kamran`ın İsviçre`deyken bir kızla ilişki kurarak, evlenme sözü verdiği öğrenilir. Büyük bir düş kırıklığıyla, Kamran`ı ve İstanbul`u terk ederek, öğretmenlik yapmak üzere Anadolu`ya gider. Zeyniler Köyü’nde başlayan öğretmenliğini Bursa, Çanakkale, İzmir ve Kuşadası`nda sürdüren Feride genç ve güzel bir kız oluşu nedeniyle her gittiği yerde çevresinde bir baskı ve dedikodu ortamıyla karşılaşır. Yıkılmak üzereyken, Zeyniler`de tanıştığı yaşlı doktor Hayrullah Bey tarafından korunur. Dedikodular başlayınca da onunla evlenir. Ama bu evlilik yalnızca kağıt üzerindedir. Feride Hayrullah Beyi bir baba gibi sevmektedir. Bu arada Hayrullah Bey, Ferde`nin anılarını yazdığı günlüğü okuyarak, onun hala Kamran`ı sevdiğini öğrenir ve günlüğü saklar. Hayrullah Bey hastalanınca Feride`ye kapalı bir zarf verir ve teyzesini ziyaret ederek, bu zarfı Kamran`a iletmesini vasiyet eder. Hayrullah Beyin ölümünden sonra Feride, teyzesinin köşküne gider ve zarfı Kamran`a verir. Zarfta Hayrullah Beyin Kamran`a Feride ile arasında baba kız ilişkisini açıklayan ve Feride`yi bir daha bırakmamasını isteyen bir mektupla Feride`nin tuttuğu günlük vardır. Mektubu ve Günlüğü okuyan Kamran her şeyi öğrenir. Yola çıkmak üzere olan Feride`yi bırakmayarak yeniden birlikte olmayı önerir. Feride ile Kamran evlenirler; artık Feride bir Çalıkuşu değil acıların olgunlaştırdığı, sevgi dolu bir kadındır.
| anasayfa
| sayfa başı |
geri |
|