|
İSLAMLIK ÖNCESİ DÖNEMİN DİL VE EDEBİYATIN GENEL ÖZELLİKLRİ 1.Yerleşik uygarlıklarla çevrili geniş bir alanda bir yandan birbirleriyle bir yandan çevrelerindeki uygarlıklarla çatışan Orta Asya Türk toplulukları, akın ve yağmaya dayalı, hareketli ve değişken, göçebe bir yaşam biçimini sürdürmüşlerdir. 2.Önceleri totemci bir geleneği saklamakla birlikte sonraları şamanist, animist inannçlarada sarılan Türk boyları, kendileri bir din yaratlmadıkları ve yerleşik uygarlıkların etkisinden sakınmadıkları için yer yer Mani, Buda, Zerdüşt, Musevilik veHrıstiyanlık dinlerinegirmişlerdir. 3.Topum kuruluşları, “soyluluk “ geleneğine dayanır.Kağanların üstün yaratılışlı olduklarına inanılmış, egemenlik, aynı ailenin kişilerinde sürmüştür. Bu temel üzerinde kurulan debletlerd yerleşik uygarlıkların toplumsal sınıflara dayalı devlet örgülenmesi biçiminde değil, kabile federasyonları biçiminde gerçekleşmiştir. Sık sık kurulup dağılan bu federasyonlar içinde, kabile aristokrassisine dayalı Han, Tigin, Şat, Yabgu, Tarkan ... gibi orun ve ayrıcalık belirten “san”lar da kuşaktan kuşağa aktarılmıştır. 4.Yazılı belgeler öncesinde sığır denilen av törenleri, şölen denilen kalabalık, yemeli-içmeli eğlenceler, yuğ adı verilen yas törenlerinde ozanlar saygın, “kut”lu kişilikleriyle ortaya çıkıp kopuz çalarak “koşuk”lar, “yır”lar, “sagu”lar söylemişlerdir. Çoğu epik şiir niteliğindeki bu sözlü verimlerden günümüze pek birşey kalmamıştır. 5.Bu dönem Türkçesinin saf, katkısız, özgün, fakat bir o kadar da dar, sınırlı bir konuşma dili olduğu, günümüze ulaşan yazılı örneklerden anlaşılmaktadır. Bu dil, söz dağarcığının onca sınırlığına karşın, duygu ve düşüncenin betimlenmesinde tam bir içtenlik ve güçlü bir anlatım yatkınlığı gösterir. 6.Uygurlar yerleşik yaşama düzenine, tarımcılığa ve kent yaşamına ilk geçen Türk boyudur. Bu yapısal değişim, Türk dili içinde de İslamlık öncesindeki ilk lehçeleşmeyi doğurmuştur.: Kuzey lehçesi(Iköktürkçe), Güney lehçesi (uygarca) 7.Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türk topluluklarında da sanatın, ilkel topluluğun gereksinimlerini karşılamak ve güvenliğini sağlamaktır. Bu büyüler “dans”, “müzk” ve “şiir1”in birleşmesinden oluşan tplumsal amaçlı eylemlerdi. Ozan adı altında topladığımız kişilerde bu toplumsal görevi yüklenen “kut”lu kişilerdir. Bu nedenle, bu dönemde şiir, dans ve müzik içtedir. 8.Yine bu nedenle, bireysel özellikler belirleyici olamaz.
| anasayfa
| sayfa başı |
geri |
|