|
İKLİMLER - Andre MOUROİS Philippe Marcenat, Fransa’nın Limousin bölgesindeki bir kağıt fabrikatörünün oğludur.Çocukluğu, biraz haşin görünüşlü bir şatoda geçmiştir.Philippe daha küçük yaşta iken edebiyata ilgi gösterir.Büyüyüp delikanlılık çağına gelince, babası onu hukuk eğitimi yapsın diye Paris’e gönderir.Öğrenimini tamamlayan Philippe, bir ara ciğerlerinden rahatsızlandığı için doktorlar onun Güney’e, sıcak bir yere gitmesini söylerler.O da Floransa’ya gider.Orada Odile adında çok güzel bir kızla tanışır.Birlikte gezintiler yaparlar, duygu ve his bakımından anlaşırlar. Aileleri birbirlerine denk olmamalarına rağmen iki genç evlenir ve Paris’e yerleşirler. Odile güzel bir kadındır ama biraz içine kapanıktır.Ayrıca başına buyruk ve uçarıdır.Gördüğü her yakışıklı erkekle flört etmeye kalkışır. Genç karı koca sosyete toplantılarına gitmektedirler.Bu toplantıların birinde Odile, François de Crozant adında yakışıklı bir deniz subayıyla tanışır, onu pek beğenir.İkisi arasında gizli bir macera başlar. Duygulu ve keskin sezgilere sahip, aynı zamanda kıskanç bir erkek olan Philippe; karısının bu macerasını keşfetmekte gecikmez.Kıskançlığın pençesinde uzun zaman kıvrandıktan sonra, nihayet bu azaplı hayattan kurtulmak için Odile’den ayrılmaya karar verir.Karısını çok sevmektedir ama, bu kararı vermeye de kendini zorunlu hissetmektedir.Nihayet karı koca boşanırlar.Odile, François ile evlenir.Fakat François haşin bir erkektir.Odile’nin kaprislerine, başına buyrukluğuna katlanacak biri değildir ve bunu belli etmekten, Odile’yi ikide bir terslemekten kaçınmaz. Philippe tarafından şımartılmaya alışmış olan Odile, ikinci kocası karşısında bocalar; yanlış bir iş yaptığını, bir çıkmaza saplandığını anlar, başka çare olmadığını anlayınca da canına kıyıp ölür. Philippe ise Paris’te avare bir hayat sürdükten sonra İsabelle de Cheverny adında başka güzel ve genç bir kadınla tanışır.İsabelle, Odile’nin aksine, vefalı, sevdiği erkeğe çok düşkün bir kadındır.İsabelle’nin Başından dört beş günlük kısa bir evlilik devresi geçmiş, yedek subay olan kocası Birinci Dünya Savaşı’nda ölmüştür.İsabelle ve Philippe çabuk uyuşup anlaşırlar, sonunda da evlenirler.Fakat Philippe ilk karısı Odille’yi hala sevmekte, bir türlü unutamamaktadır. Bir süre sonra Philippe, Soiange Villier adında bir kadınla tanışır ve aralarında duygusal bir bağ oluşur.(Soiange Philippe’nin eski karısı gibi uçarı ve başına buyruktur.)Her yeni maceranın yarattığı hava bir “iklim”dir Philippe için. İsabelle, Philippe’nin başka birisiyle ilişkisi olduğunun farkına varır. Fakat kocasını çok sevdiğinden, onun ilişkisini görmezden gelir.Bu arada Philippe ile İsabelle’nin bir erkek çocuğu olur.Bu çocuk aralarındaki sevgi bağını kuvvetlendirir. Soiange Villier uçarı bir kadın olduğundan, başka erkeklerle yeni yeni maceralar peşindedir ve birkaç ay sonra kendine başka bir flört bulup, Philippe’yi başından atar. Bu şartlar altında Philippe ile İsabelle’nin, ömürlerinin geri kalan kısmını mutlu bir şekilde yaşamalarına engel kalmamıştır.Sonraları Paris’ten ayrılıp, Philippe’nin babasının fabrikasının bulunduğu küçük kasabaya giderler.Orada sakin, mutlu ve huzurlu bir hayat sürmeye başlarlar.Fakat her güzel şeyin kısa ömürlü oluşu gibi, onların bu güzel hayatları da uzun sürmez.Bir gezinti esnasında kendisini üşüten Philippe, zatürre olur.Karısının ve annesinin şefkat dolu özenlerine rağmen kurtulamaz; geride gözü yaşlı sevgili karısını, iki buçuk yaşındaki oğlunu ve anne babasını bırakarak ölür. Kuşku ile, ince duygularla, bazen yersiz gönül kaygılarıyla ve kıskançlıklarla dolu bir hayat da böylece sona erer.
| anasayfa
| sayfa başı |
geri |
|