Dursun Murat Özden

Bilgilik / İpucu

Dursun Murat Özden

    Kategori: FEN BİLİMLERİ
    Konu: İnsanda Çoğalma


İnsanlar erkek ve kadın olarak iki ayrı cinsiyetten oluşmuştur. Erkek üreme hücrelerine sperm, dişi üreme hücrelerine yumurta hücresi denir. Sperm hücresi, erbezi torbaları içinde bulunan erbezlerinde üretilir. Yumurta hücresi ise, karın boşluğundaki yumurtalıklarda üretilir. Sperm ve yumurta hücresi oluşturan hücrelere üreme ana hücreleri denir.
İnsanın vücut ve üreme ana hücreleri 2n=46 kromozomludur. Üreme ana hücrelerinden mayoz bölünme ile sperm ve yumurta hücreleri oluştuğundan, üreme hücreleri n=23 kromozomludur.
Üreme ana hücrelerinin yarısı kadar kromozoma sahip sperm ve yumurta hücresi, dişi bireyin yumurta kanallarında birleşir. Bu olaya döllenme denir. Döllenme sonucu oluşan 2n kromozomlu hücreye zigot denir. Zigot, ana babanın vücut hücreleri kadar kromozoma sahiptir.
Döllenmiş yumurta, döllenmeden bir hafta sonraki evreden onikinci haftaya kadar embriyo adını alır. Onikinci haftadan doğuma kadar olan evre ise fetüs olarak adlandırılır.
Döllenmiş yumurta mitoz bölünmelerle çoğalarak bir dut meyvesi görünümünde hücre yığını oluşturur. Bu evreye marula denir. Marula evresinden sonra hücreler kenarlara doğru çekilerek içi boş bir top hâline gelirler. Bu evreye blâstula denir. En son olarak bir grup hücrenin içeriye doğru göç etmesiyle önce iki, sonra üç tabakalı bir yapı oluşur. Buna da Gastrula evresi denir.
Gastrula evresini tamamlamış zigot, döl yatağına tutunur. Bundan sonra hücreler döl yatağından besin alarak hem mitoz bölünmeye hem de büyümeye devam ederler. Embriyonun beslenme ve gelişmesi amacıyla döl yatağı ile embriyo hücrelerinin bir kısmı, birlikte plâsenta denilen yapıyı oluştururlar.
Plâsenta, yavrunun döl yatağında gelişebilmesi için çok önemli görevler yapar. Yavru göbek bağı ile plâsentaya bağlıdır. Yavrunun kanı göbek bağı ile plâsentaya gelir. Annenin kanındaki besin ve oksijen plâsentadan yavrunun kanına geçerken, yavrunun kanındaki karbon dioksit ve diğer zehirli artıklar annenin kanına geçer.
Plâsenta, yavrunun solunum, boşaltım ve sindirim sistemi gibi görev yapar. Fakat annenin kanı ile çocuğun kanı normal şartlarda birbirine karışmaz.
Ayrıca, plâsenta çeşitli hormonlar salgılayarak yavrunun anne vücudu içinde sağlıklı gelişmesini sağlar. Doğumdan sonra annenin süt oluşturarak yavrusunu besleyebilmesi için süt bezlerinin gelişmesini düzenler.
Plâsenta çok fazla enerji tüketen bir yapıdır. Fetüsün iki katı kadar oksijen tüketir.
Fetüs gelişirken tüm besinlerini plâsenta yardımı ile anne kanından sağladığına göre, fetüsün sağlıklı gelişebilmesi, annenin beslenmesine bağlıdır. Annenin yetersiz beslenmesi kanında bazı maddelerin eksik olmasına neden olur. Bu durumda fetüs, kendisi için gerekli bazı besinleri anneden alamaz. Gelişmesinde bazı bozukluklar ortaya çıkar. Böyle olumsuzlukların olmaması için annenin dengeli ve düzenli beslenmesi gerekir.
Annenin alkol, uyuşturucu ve sigara kullanması da yavruya zarar verir. Sigara dumanındaki nikotin, kan yoluyla plâsentadan fetüse geçerek, başta sinir sistemi olmak üzere diğer organlarda da gelişim bozukluklarına neden olabilir.
Döl yatağındaki fetüs, ortalama 280 günde (9 ay 10 gün) gelişimini tamamlar ve döl yatağından döl yoluna, oradan da dışarıya çıkar. Bu olaya doğum denir. Yavrunun bundan sonraki yaşamı oldukça farklı olacaktır. Dış dünyayı tanıyacak, anne ve babasından aldığı kalıtsal özelliklere göre gelişmeye devam edecek, sonunda ergin bir birey olacaktır.
İNSANDA ÇOĞALMA
İnsanda Eşey Hücreleri
Erkek üreme hücresi olan spermleri meydana getiren organlara testis (er bezi) denir. Testisler erkek vücudunda cep gibi dışarı çıkmış olan bir torba içinde yerleşmiştir. Sperm hücreleri testis içinde birtakım tüpler içinde meydana gelir.
Ortala olarak bir erkek, dişi tarafından meydana getirilen bir yumurtaya karşılı, milyonlarca sperm üretir.
Dişi üreme sistemi organları; yumurtalık, rahim ve plâsentadır. Yumurta hücresi, yumurtalık içinde ürer ve gelişir.
Döllenme ve Döllenmiş Hücrenin Gelişim Evreleri
İnsanlar da eşeyli olarak çoğalırlar. İnsanlarda üreme hücreleri, üreme organlarında mayoz bölünmeyle meydana gelmektedir. Erkek üreme hücreleri testiste, dişi üreme hücreleri kadının yumurtalığında oluşur. Erkek üreme hücrelerinde sperm, dişi üreme hücrelerinde yumurta adı verilir. Sperm ve yumurta hücrelerinin birleşmesine döllenme adı verilir.
Zigot, kısa bir dinlenmeden sonra mitozla bölünmeye başlar. Bölünmeler sonunda dut yığını gibi bir küme oluşturur. Bu evreye morulâ denir. Daha sonra kümedeki hücreler dışa doğru çekilir. Bu, blastulâ evresidir. Nihayet hücreler bir kutuptan içe doğru çökmeye başlar (gastrula evresi).
Plâsenta, insan dahil çoğu memelilerde gelişen embriyonu annesinin rahmine ve döl yatağına bağlayan yumuşak bir organdır. Plâsentada embriyon ve annenin kanı, ince bir zarla ayrılmıştır. Böylece birbirlerine kanları karışmaz. Fakat besin, oksijen ve su, anneden embriyona geçer.
Embriyon, göbek bağıyla plâsentaya bağlıdır. Göbek bağı içinde kan damarları bulunur. Bunlar embriyonla anne arasındaki besin ve oksijen taşınmasını sağlar.
Bu evrelerden sonra üç tabakalı bir embriyon meydana gelir. Embriyonun dış tarafındaki hücre tabakası; ektodermi (dış deri), iç tarafındaki hücre tabakası endodermi (iç deri), aradaki tabaka da mezodermi (orta deri) oluşturur.
Ergin bir canlının bütün organları bu üç deri tabakasından meydana gelir. Bu organlar şunlardır: Ektodermden üst deri, saç, tırnak ve sinir sistemi; Mezodermden kaslar, dolaşım ve boşaltım sistemi organları, iskelet, üreme organları; Endodermden sindirim sistemi organları.
Döllenmiş yumurtanın gelişmesi, genellikle annenin dışında oluşur. Yalnız memelilerde ve insanda, yumurta anne vücudunda gelişir. İnsandaki üreme tipi, en gelişmiş olanıdır.
İnsanda enbriyonun oluşumuyla gebeliğin ilk günleri başlar.
Embriyon, döllenmeden sonra oluşan yumurtanın, bireyin tam olarak meydana gelişine kadar olan aşamalardaki canlı taslağının adıdır.
Embriyonun Sağlıklı Gelişmesi
Embriyonun sağlıklı gelişmesi, annenin sağlığına bağlıdır. Anne, gebeliği süresince aşağıdaki maddelere dikkat etmelidir:
Anne, dengeli beslenmelidir. Özellikle sebze, meyve gibi vitamini bol besinler yemeli, fazla yağlı, tuzlu ve unlu besinlerden kaçınmalıdır.
Anne, her türlü üzüntüden uzak ve düzenli yaşamalıdır.
Anne, ağır işler yapmamalıdır.
Anne sigara, alkol, uyuşturucu gibi zararlı maddeleri asla kullanmamalıdır. Bu maddeler çocuğun normal gelişmesi için çok zararlıdır.
Anne, sürekli doktor kontrolü yaptırmalıdır. Doktorun vereceği ilâç ve vitaminler dışında hiçbir ilâç kullanmamalıdır.
İNSANDA ÇOĞALMA
İnsanlar eşeyli olarak çoğalırlar. Gametleri oluşturan ayrı organlar vardır. Dişi ve erkeklerde bulunan bu özelleşmiş organlara eşey bezleri adı verilir. Spermi oluşturan eşey bezlerine er bezi (testis); yumurta hücresini oluşturan eşey bezlerine ise, yumurtalık (ovaryum) adı verilir. Her iki gamet de mayoz bölünme ile oluştuğundan, n sayıda kromozom taşır.
Döllenme olayı dişinin döl yatağında gerçekleşir. Döllenme sonucu oluşan zigot, 2n kromozomludur.
n+n=2n
23+23=46 (Zigotta 46 kromozom olur.)
İnsanlarda, anneden gelen 23 kromozomlu yumurta hücresi ile babadan gelen 23 kromozomlu sperm hücresi kaynaşarak 46 kromozomlu zigotu oluştururlar. Zigot oluştuktan donra gelişir ve peşpeşe mitoz bölünmeler geçirir. Bu yolla çoğalır, farklılaşır. Sonuçta doku ve organları oluşturur.
Döllenmiş yumurtanın, hücre bölünmesine uğrayarak gelişimini sürdürdüğü ilk evreye embriyo denir. Embriyo, canlının ilk taslağıdır. Dişinin döl yatağında gelişir. İlk evresi marula olarak bilinir. Daha sonra blastula adı verilen küremsi yapı oluşur. Blastuladan sonra görülen katmanlı yapı gastrula adını alır.
Zigot-> Morula->Blastula -> Gastrula -> Farklılaşma ve Organlaşma -> Dokulaşma -> İş bölümü -> Sistemleşme -> Çok hücreli organizma
İnsan embriyosunun gelişimi sırasında, döl yatağına doğru küçük uzantılar gelişir. Embriyo ile döl yatağı arasındaki bu zara plâsenta denir. Böylece gelişen embriyonun yaşamsal etkinlikleri sağlanmış olur. Yavru, göbek bağı ile plâsentaya bağlanır. Plâsenta, bebeğin solunum, sindirim, boşaltım gibi yaşamsal olaylarını yerine getirir. Bu nedenle çok enerji harcar. Hamile anneler dengeli ve yeterli beslenmelidir. İçki, sigara gibi alışkanlıklar bebeğin gelişimini olumsuz yönde etkiler.
Anne karnındaki yavru (fetüs) gelişimini 9 ay 10 günde (280 gün) tamamlar. Bu süre sonunda, yavru, doğum yoluyla anneyi terk ede ve yeni bir birey olarak yaşamını sürdürür.
Örneğin, insanda bulunan ikincil cinsiyet karakterleri, cinsel organların olgunlaşarak, kendilerine özgü bir yapı ve görünüm kazanması, vücudun belli bölgelerinde kıllanma, cinsiyete uygun ruhsal ve biçimsel (morfolojik) yapılar kazanılması vb.dir. İnsanda üreme organları iki bölümden oluşur: 1) Üreme hücrelerinin oluşturulduğu gonadlar ya da cinsiyet bezleri (erbezleri ve yumurtalıklar). 2) Gonadlarda oluşturulan erkek ve dişi üreme hücrelerinin (gametlerin) birleşmesine yardımcı olan dış üreme organları. Bu organlar, embriyonun gelişmesi sırasında ortaya çıkarlar. Ancak olgunlaşmaları, yani üremeye elverişli hale gelmeleri daha ileri yaşlarda, ergenlik adı verilen dönemde gerçekleşir. Ergenlik dönemi, üreme organlarının olgunlaştığı ve buna bağlı olarak, ikincil cinsiyet karakterlerinin de ortaya çıktığı çağdır. Dişi ve erkek bireyler, ergenlik dönemine ulaşmadıkça üreme hücresi (spermatozoit, yumurta) ve yeni bireyler oluşturamazlar.
Embriyonun Gelişmesinde Plâsentanın Rolü
İnsan embriyosunun gelişimi sırasında, döl yatağına doğru küçük uzantılar gelişir. Bu bölgeye plâsenta adı verilir.
Embriyonun beslenmesini en iyi sağlayan yapı plâsentadır. Bu yapı yavru doğana kadar ana vücudundan embriyoya oksijen ve besin maddesi sağlar. Embriyonun artık ürünleri de plâsenta aracılığı ile ananın kanına verilerek atılır.
Gelişmenin ilk safhalarında embriyo ile plâsenta arasında göbek bağı oluşur. İçinde kan damarları bulunur. Embriyonun ihtiyacı olan her türlü madde alış verişi, plâsenta ve göbek bağındaki kan damarları aracılığı ile sağlanır.
Gelişme evresinde hücrelerde başlayan yapısal farklılaşma ve organ oluşumu büyük bir hızla sürer; baş ve gövde bölümleri belirgin bir biçimde ayrılmaya, kalp atmaya, kol ve bacaklar gelişmeye başlar. İnsanda beyin, omurilik ve iç organların farklılaşması dördüncü haftanın sonunda hemen hemen tamamlanmış durumdadır. Embriyo evresinin sonlarına doğru kendi türünün tanıtıcı özelliklerini kazanan canlı, diğer canlıların embriyolarından kolayca ayırt edilir.
Embriyonun Sağlıklı Gelişmesi İçin Dikkat Edilecek Hususlar
Hamile annelerin yeterli ve dengeli beslenmeleri embriyonun sağlıklı gelişmesi için önemlidir. Çünkü bu sürede çocuğun sağlığının temelleri atılır. Bu dönemde oluşabilen pek çok bozukluk sonraki yaşama yansır. Bu bozuklukların tedavisi ise ya yoktur, ya da çok zordur. Bebeğin henüz organ ve dokularının gelişmekte olduğu dönemde; hamile anneler gerekli vitamin ve minerallerle (özellikle demir ve kalsiyum) desteklenmiş ana maddeleri içeren gıdalarla beslenmelidir. Beslenme yetersizliği büyüme ve gelişme geriliğine yol açar. Zekâ gelişmesini engeller.
Gebelik sırasında her türlü alkollü içkiden sakınılmalıdır. Alkol, bebeğe geçerek zararlı etkiler yapabilir. Alkol ve uyuşturucu kullanan hamile annelerin çocuklarında doğum öncesi ve sonrası fiziksel ve psikolojik bozukluklar ortaya çıkar. Bebeğin ölümüne ve sakat doğmasına neden olabilir. Sinir sistemi gelişmesinde aksaklık ve buna bağlı zekâ geriliği görülür.
Sigara içen hamile annelerin çocuklarında erken doğum ve düşük olma riski artar. Normal bir bebek 3-3,5 kg olarak doğduğu hâlde, erken doğan bebekler 2,5 kg’dan daha zayıftırlar ve özel bakım gerektirirler. Bu gibi bebeklerin yaşama şansı azdır. Bulaşıcı hastalıklara kolay yakalanırlar. Zekâları da olumsuz etkilenir.
Dişi ve erkek üreme hücrelerinin çekirdeklerinin birleşmesine döllenme denir. Döllenmiş yumurta hücresine zigot denir. Bir canlının vücut hücrelerinde 2n kromozom bulunduğu hâlde, mayoz bölünme sonucunda oluşan sperm ve yumurtada, n kromozom bulunur. Bunların birleşmesi sonucu oluşan zigotta ise 2n kromozom vardır. Zigottan oluşan yavrunun her hücresinde 2n kromozom bulunur.
İnsanda Çoğalma
İnsanlarda, yumurta hücresi annenin yumurtalığında, sperm ise babanın erbezinde oluşur. Hayvanlarda olduğu gibi insanlarda da sperm kamçılı ve hareketli, yumurta hücresi ise büyük ve hareketsizdir.
İnsanlarda döllenen yumurta uterusta korunarak gelişir. Embriyonun gelişme evresi yaklaşık 280 gün sürer. Embriyonun beslenmesini en iyi şekilde sağlayan yapı plasentadır. Plasenta, yavru doğana kadar anne vücudundan embriyoya oksijen ve besin sağlar. Embriyonun artık ürünleri de plasenta aracılığı ile annenin kanına verilerek atılır. Göbek bağı yavruyu plasentaya bağlar. İçinde kan damarları bulunur. Embriyonun ihtiyacı olan her türlü madde alış verişi, plasenta ve göbek bağındaki kan damarları aracılığı ile sağlanır. Normal büyümesini tamamlamış bir bebek 50-55 cm boyunda, 3-3,5 kg ağırlığında dünyaya gelir.
Embriyonun Sağlıklı Gelişmesi İçin Nelere Dikkat Edilmelidir?
1-Embriyonun sağlıklı gelişmesi için annenin dengeli beslenmesi gerekir. Anne bazı besin maddelerini eksik alırsa, anne kanı ile beslenen bebek iyi gelişmez.
2-Anne hamileliği süresince alkol alırsa bebeğin doğum öncesi ve sonrası gelişmesinde bedensel ve zihinsel gerilik görülebilir.
3-Uyuşturucu alan annelerin çocuklarında zekâ geriliği olabilir.
4-Sigara içen annenin bebeği anne karnında ölebilir veya doğum ağırlığı düşük olabilir. Ayrıca iştahı azalacağından bebekte gelişme geriliği görülebilir.
5-Hamile anne ilâç kullanırsa ilâç embriyoyu etkiler.
6-Radyasyon embriyo için çok zararlıdır. Hamile olan bir kadının röntgeni çekilmek istendiğinde, kadın hamile olduğunu doktora söylemelidir.
7-Hamile annenin geçirdiği önemli hastalıklar çocuğu da etkiler. Bu nedenle anne çocuğunu düşünerek kendi sağlığına daha çok özen göstermelidir.
Üreme sistemi, anatomik olarak birbiriyle bağlantılı ve birbirini tamamlayıcı işlevli, erkek ya da dişi cinse ait üreme organlarının tümü.
Brüt üreme oranı, döllenme dönemi boyunca belli bir grup kadının dünyaya getirdiği ortalama kız çocuğu sayısı. (Bu bir doğurganlık ölçüsü göstergesidir.) Net üreme oranı, belli bir grup kadından olan ve döllenme çağına gelen ortalama kız sayısı. (Kuşakların sürmesi için net üreme oranının 1’den yüksek olması gerekir.)
Üreme sistemi şu organları kapsar: 1. gonatlar ya da cinsel bezler (erbezleri ve yumurtalıklar); 2. Müller ve Wolf kanallarından türemiş kanallar (kadında Fallop boruları, dölyatağı-dölyolu; erkekte prostat, boşaltıcı kanallar, epididimler ve götürücü kanallar); 3. dış cinsel organlar (kadında vulva ve dölyolu girişi; erkekte kamış).
|  anasayfa   |  sayfa başı  |   geri  |