Dursun Murat Özden

Bilgilik / İpucu

Dursun Murat Özden

    Kategori: EKONOMİ
    Konu: Franchising


KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİN BAŞARISINDA FRANCHISING SİSTEMİNİN KATKILARI
1. GİRİŞ
Ülkemizin ekonomik ve sosyal yapısında önemli bir yere sahip bulunan küçük ve orta boy işletmeler (KOBİ), bugün hala bir kısmı kendi yapılarından bir kısmı da uygulanan ekonomik politikalardan kaynaklanan pek çok sorunla karşı karşıya bulunmaktadır.
Bu sorunların başında, işletmenin varlığını sürdürebilmesi ve başarılı olabilmesi için yeterli talep seviyesine sahip gerçek bir iş fırsatının yaratılması veya bulunması gelmektedir. Uygun bir iş fırsatı veya yatırım konusu belirlendikten sonra iyi bir yönetim ve yeterli sermaye desteği ile işletmenin karlı ve başarılı olması sağlanabilir.
Burada anahtar sözcük, uygun veya fizibl bir yatırım konusunun veya iş fırsatının bulunmasıdır. Zira ülkemizde KOBİ’lerin kuruluş aşamasındaki sorunlarının başında proje geliştirme, yaratıcı düşünce ve uygun yatırım alanlarını araştırma yetersizliği gelmektedir. Bunun sonucu, yatırım yapılacak pek çok alan varken daha önce yapılmış olan konulara yönelmek suretiyle hem kendi imkanlarını, hem de diğer girişimcileri riske sokmaktadırlar. Bu durumdan ulusal ekonominin de önemli ölçüde zarar gördüğü söylenebilir.
Bu önemi sorun, son
yıllarda hızla
yaygınlaşan ve çeşitli sektörlerde geniş ölçüde uygulama alanı bulan Franchising sistemi ile belirli ölçüde çözümlenebilmektedir.
Global pazarlarda işbirliği araçlarından biri olan franchising sistemi, başlangıçta işletmelerin ürettikleri mal ve hizmetlerin dağıtımında karşılaştıkları sorunları çözmek amacıyla uygulanan bir pazarlama yöntemi olarak geliştirilmişken, günümüzde özellikle KOBİ’lerin kurulmasında önemli olanaklar sunan bir sistem haline gelmiş bulunmaktadır.
2. KOBİ’LERDE BAŞARIYI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Küçük ve orta ölçekli işletmelerde, işletmenin varoluş nedeni işletme sahibidir. İşletme sahibinin tasarımları ve hedefleri ile yaptırım gücü ve yeteneği işletmenin başarısında kesin belirleyicidir. Dolayısıyla girişimcinin başarısı, işletmenin başarısı ile özdeş hale gelmektedir.
Esasen KOBİ’lerin nitel özelliklerinden birisi üst yönetimde gerekli uzmanlaşmanın ve iş bölümünün olmamasıdır. Tüm işletme politikasını sahip/yönetici belirler. Sahip/yönetici yönetim yanında üretim, pazarlama, finansman tedarik gibi diğer işlevlerinde de başarılı olmak zorundadır.
İşletmenin genel amaçlarını belirleyen ve bu amaçlara ulaşmak için
gerekli faaliyetleri planlayan sahip/yöneticinin aynı zamanda üretim, pazarlama, finansman, tedarik faaliyetleri için işletmenin genel amaçlarına uygun alt amaçları belirleyerek her bir işlevin amacına ulaşması için gerekli eylemleri planlaması gerekmektedir. Oysa bu alt amaçların net bir şekilde ortaya konması ve planlamanın yapılması için gerekli uzmanlık düzeyleri ve bilgi gereksinimleri birbirinden çok farklıdır.
Küçük ve orta ölçekli işletmelerde sahip/yönetici aynı zamanda girişimcidir. Girişimcilerin özellikle insan ilişkilerinde ve iletişim konusunda oldukça yetenekli oldukları bilinmektedir. Dolayısıyla girişimcilik özelliklerini taşıyan, sahip yöneticilerde bu özellik, örgütleme, yöneltme ve eşgüdüm işlevlerinde büyük ölçüde başarılı olmalarını sağlamaktadır.
İş Fırsatının Mevcudiyeti
Her küçük ve orta ölçekli işletmenin başarılı olması için gerekli temel unsur, gerçek bir iş fırsatının mevcut olmasıdır. Bir diğer ifade ile işletme tarafından sunulacak mal ve hizmetleri satın almaya hazır bir müşteri grubunun varolması zorunludur.
Bir iş fırsatını ortaya çıkarmanın iki yolu vardır. Bunlardan birincisi sezgisel yol ya da ürüne yönelme yaklaşımıdır. Burada mantık, piyasadaki iyi bir ürünün yerini daha düşük fiyatlı bir diğer “iyi ürün”ün her zaman alabileceği düşüncesidir.
Bu esas olarak doğru olmakla birlikte, yeni “iyi ürün” ün her zaman pazardaki iyi ürünün yerini alacağı beklenmemelidir. Çünkü müşteriler mevcut iyi ürünü geçmiş tecrübelerine dayanarak “iyi” bulmaktadırlar. Bu nedenle, piyasaya yeni giren küçük ve orta ölçekli işletmenin kendi sunduğu mal ve hizmetin daha “iyi” olduğuna müşterilerini inandırması gerekecektir. Aynı şekilde “düşük fiyat” da başarıyı her zaman garantilememekte; bazı durumlarda müşteri, düşük fiyatın düşük kalite anlamına geleceğini de düşünebilmektedir. Düşük fiyatın hangi durumlarda başarıyı sağlayacağı ayrıca araştırılması gereken bir konudur.
Tüm bu olumsuzluklarına rağmen ürün yönelimli de denilen bu yaklaşım, bir çok başarılı küçük ve orta ölçekli işletmenin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
İş fırsatlarını yakalamada bir diğer yaklaşım, pazar yönelimli yaklaşımdır. Bu yaklaşımla girişimci “müşteriler hangi mal ve hizmeti satın almak istiyor?” sorusuna cevap bulabilmektedir. Bunun için de bir pazar araştırması yapması ya da yaptırması gerekecektir, çünkü gerçek bir iş fırsatını yakalamak, ancak pazarın ayrıntılı bir şekilde incelenmesi ve talebin ortaya konması ile mümkündür.
Yönetim Yeteneği
KOBİ’lerin başarılı olmasında ikinci önemli faktör yönetim yeteneğidir. Sahip/yönetici para, makine, insan ve malzeme kaynaklarını nasıl yöneteceğini bilmelidir. Özetle, sahip/yönetici başkaları kanalıyla iş yapma yeteneğine sahip olmalıdır.
Ayrıca, sahip/yönetici giriştiği iş hakkında veya benzer bir alanda tecrübe sahibi olmalıdır. Aksi halde işletmeyi nasıl yöneteceğini bilemeyecektir. KOBİ’lerde tecrübenin yerini alabilecek bir başka şey yoktur. Tecrübesi yoksa, sahip/yönetici işletme yöntemleri, usulleri ve politikaları gibi bilgilerden yoksun kalacaktır.
Yeterli Sermaye ve Kredi İmkanı
KOBİ’lerde bir diğer başarı faktörü sermaye ve kredi imkanıdır. Sermaye ne kadar yüksek olursa işletmenin yaşama şansı o kadar artmaktadır. Az bir sermaye ile işe başlayan işletmelerde, sermaye kısa zamanda tüketilebilmekte ve ilave yatırım yapılması veya kredi bulunması gerekli hale gelmektedir. Başarılı sahip/yöneticiler yıllık ihtiyaçlarını doğru tahmin eden ve yıl boyunca gerekli sermayeyi sağlayabilen yöneticilerdir.
KOBİ’lerin en yaygın sorunlarından birisi yetersiz sermaye ile çalışmalarıdır. Ya başlangıçta yetersiz sermaye ile işe başlamakta ya da çok hızlı bir büyüme sürecine girerek sermayelerini yetersiz hale getirebilmektedirler. Başarılı işletmeler ise talebi tahmin ederek, harcamaları planlayarak ve gerektiğinde bankalardan kredi temin ederek bu tür sorunları ortaya çıkmadan çözebilen işletmelerdir.
Modern İşletme Yöntemlerinin Kullanımı
KOBİ’leri başarılı kılan bir diğer faktör, modern işletme yönetim tekniklerinin kullanılmasıdır. İşletme, en verimli donanım ve usulleri kullanmalıdır. Aksi halde maliyetler yükselecek; kar marjları düşecektir.
Ayrıca başarıl işletmeler, her personelin yaptığı işi nasıl yapması gerektiğini belirleyecek şekilde iyi örgütlenmiş olan işletmelerdir.
Tüm bunlar örgüt içi etkinliği belirleyen faktörlerdir. Modern işletme yöntemlerinin kullanılmasını sağlayan bir sahip/yönetici, bu amaçla yapacağı yatırımı en azda tutmak için çeşitli seçenekleri araştıracak ve fayda/maliyet analizi yaparak, bu analizin sonuçlarına göre bir karara varacaktır.
3. KOBİ’LERİN BAŞARISINDA FRANCHISING SİSTEMİNİN KATKILARI
KOBİ’lerde başarıyı etkileyen faktörler yukarıda belirtilmişti.
Franchise verenin, franchise alanına kendi geliştirdiği ürün veya hizmeti, kendi geliştirdiği işletme sistemi çerçevesinde pazarlama ve dağıtma hakkını vermesi şeklinde tanımlanabilecek olan franchising sistemi, KOBİ’lere söz konusu alanlarda önemli katkılar sağlamaktadır.
Franchising sistemiyle, franchise vericisinin bilgi ve deneyimi küçük ve orta ölçekli işletme kurmak üzere yola çıkan girişimciye aktarılmakta, böylece işletmenin başarı şansı artırılmaktadır. Franchise vericisinin denenmiş ve başarısı kanıtlanmış olan ticari ismi, KOBİ’ler için bir güvence oluşturmakta, riski azaltmaktadır.
KOBİ’ler İçin “İş Fırsatı” Olarak Franchising
Yukarıda belirtildiği gibi KOBİ’lerin başarılı olması için gerekli temel unsur bir iş fırsatının, yani sunulacak mal ve hizmetleri satın almaya hazır bir müşteri grubunun mevcut olmasıdır. İsmini kanıtlamış uluslararası ya da ulusal planda bilinen bir markayı kullanma hakkını satın alan bir girişimci, bir anlamda “iş fırsatını” yakalamış olmaktadır. Franchise verenin ismi, franchise alıcısının işletmesi için bir avantajdır. Çünkü franchise vericisinin sunduğu ürün veya hizmeti bilen ve kullanmakta olan bir müşteri grubu hazırdır.
Büyük franchise vericileri, ticari isimlerini büyük reklam kampanyaları ile ulusal ve uluslararası düzeyde duyurmak için önemli reklam harcamaları yapmaktadır. Burger King, Mc Donald’s, Pizza Hut, Holiday Inn, Premaman, Kentucky Fried Chicken gibi büyük firmalar televizyon reklamları ile marka bağımlısı bir müşteri grubu yaratmaktadırlar.
Böylece franchise alıcısı işe, kurulu bir ticari isim ve işletme imajı, kanıtlanmış bir mal ve hizmet ve franchise vericisi tarafından geliştirilmiş iyi bir ismin avantajları ile başlamaktadır. Bir franchise alıcısı için pazara girme kolaylığı bağımsız bir işletme kuran girişimciden çok daha fazladır.
Sahip/Yönetici İçin Yönetim Yeteneğini Geliştirme Aracı Olarak Franchising
Bir girişimci için bağımsız bir işletme kurma ve mevcut bir küçük ve orta ölçekli işletmeyi devralma alternatiflerine göre franchise alıcısı olmanın sağladığı en önemli avantaj franchise vericisinden yönetim alanında yardım almasıdır. Franchise vericisinin sağladığı eğitim ve rehberlik, işletmenin başarı şansını artırmaktadır.
Franchise veren işletmelerin franchise alıcılarına sunduğu eğitim programlarını mal ve hizmet üretimi, yönetim ilkeleri, stok kontrolü, muhasebe ve personel yönetimi gibi alanları kapsamaktadır. Bu eğitim programları sayesinde sahip yönetici, işletmenin yönetimine ilişkin tüm pratik bilgileri elde etmektedir.
|  anasayfa   |  sayfa başı  |   geri  |