|
1949 Uluslararası Adalet Divanı Danışman Görüşü
1948 yılında BM Genel Kurulu Kudüs’ü Filistin ile İsrail arasında ikiye böldü. Çıkan çatışmalara BM müdahale etti. Bu arada İsveç vatandaşı bir arabulucu, Kont Bernadotte Kudüs’te suikaste uğruyor. BM İsrail’den tazminat talep edecek ancak BM antlaşmasında böyle bir madde yok. Kamu hukukunda bir eylemi yapabilmek için açıkça yetkilendirilmiş olmanız gerekiyor. Uluslararası Hukuk da bir kamu hukuku. İsrail o dönemde BM üyesi de değil. Teşkilat üyesi olmayan bir devletten tazminat isteyebilir mi? BM Uluslararası Adalet Divanından görüş bildirmesini istedi.
Uluslararası Adalet Divanının Danışman Görüşünün Özeti
BM hizmetindeyken uğranılan zararların giderilmesi sorusu Divana BM Genel Kurulu tarafından sunuldu. 1)Bir BM ajanı görevini yaparken devletin sorumluluğu içine giren bir durum yüzünden zarar görürse BM, bir uluslar arası örgüt olarak sorumlu olan de jure ya da de facto devlete karşı görülen zararın tazmini için uluslar arası bir iddia öne sürebilir mi? a) BM’e b) kurbana ya da ona bağlı şahıslara
2) 1. Soruya olumlu yanıt verildiği takdirde b) BM’in hakları kurbanın vatandaşı olduğu devletin sahip olabileceği haklar ile nasıl uzlaştırılacak.
1)a ve b şıkkına cevaben Divan sorumlu olduğu devletin BM üyesi olması ya da olmamasına bağlı bir ayrım yapıyor. Divan 1.a şıkkını olumlu yanıtlıyor. Örgüt sorumlu olan devlet BM üyesi olsa da olmasa da bu devlete karşı uluslararası talep öne sürebilir. Divana göre BM örgüt olarak görevlilerinin uğradığı bir zarar yüzünden tazminat talep edebilmesi için, bu talebini BM’e karşı olan sorumluluğun bozulması üzerine temellendirmesi gerekir. Bu kuralın konuluş amacı BM’in ve kurbanın vatandaşı olduğu devletin sahip olabileceği haklar arasındaki çatışmayı önlemektir. Bundan başka, uzlaşma her özel durumda uygulanabilecek özel hususlara ve örgüt ile devlet arasında yapılan andlaşmalara dayanmalıdır.
Divan kendisine sorulan soru üzerine çok sayıda gözlem yaptı. Önce danışman görüş isteğindeki belirli kavramları tanımladı ve kuralın içeriğini inceledi “uluslararası talepte bulunma yetkisi” Bu yetki kesin olarak devletlere aittir. Aynı zaman da bir örgüte de ait midir? Divan BM Şartında (BM kurucu andlaşması) kesin kavramlarla belirtilmeyen bu soruyu cevaplarken, şartın örgüte ne tür nitelikler verdiğini göz önüne aldı.Bu bağlamda, Divan şartın örgüte üyelerinden farklı haklar ve yükümlülükler verdiğine işaret etti. Daha sonra da Örgütün önemli siyasal görevini vurguladı: Uluslar arası barış ve güvenliğin korunması. Buna bağlı olarak Divan, örgütün haklar ve yükümlülüklere sahip olduğu, uluslararası kişiliğinin varolduğuna ve kesinlikle bir süper-devlet olmadığını ancak uluslar arası alanda operasyon yapabilme kapasitesi bulunduğuna karar verdi. Sonra Divan konunun özüne geldi ve örgütün sahip olduğu bu hakların ona görevini yapan ajanının zarar görmesi durumunda sorumlu olan devletten tazminat talep etme yetkisi var mıdır sorusunun sordu.
Önce 1)a Divan şu karara vardı örgüt bir devlet karşısında üye ya da üye değil uluslararası hak talep edebilir. Çünkü devletin uluslararası örgüte karşı sorumlulukları vardır. Tazminatın boyutu ise çok sayıda faktöre bağlıdır.
Daha sonra Divan 1)b yi incelemeye başladı. Yani BM görevini yaparken uğranılan zararın karşılığı örgüte değil kurbana ya da onunla ilgili kişilere tazmini için uluslararası bir talepte bulunabilir mi?
Bu aşamada Divan vatandaşların diplomatik himayesi sorununu analiz etti. Bu bağlamda anılan durumda yalnız örgüt bir talepte bulunma kapasitesine sahip. Çünkü uluslararası talebin temelinde davalı devletin örgüte karşı olan sorumluluklarını yerine getirmemesi var. Bu durumda kurbanının vatandaşı olduğu devlet kendisine karşı bir sorumluluğun yerine getirilmemesinden bahsedemez. Burada sorumluluğun örgütün lehine olduğu farzedilmiş. Ancak Divan şunu da kabul ediyor, vatandaşların dışarıdaki diplomatik himayesine ilişkin teamülün analojisi olumlu cevabı haklı çıkarmıyor. Gerçekten de örgüt ve çalışanları arasında vatandaşlık bağı yok. Şartın örgütün görevlerine ilişkin maddeleri örgütün ajanlarına koruma sağlama yetkisi olduğunu ima ediyor mu? Örgütün görevlerini tam anlamıyla yapabilmesi için zorunlu olan bu yetkiler şarttan doğan gerekli uygulamalar olarak kabul edilmelidir. Görevini layıkıyla yapabilmesi için örgüt dünyanın sorunlu bölgelerinde çalışacak olan ajanlarına sorumluluklar yüklemek zorundadır. Bu ajanlar etkin korumaya sahip olmak zorundadır. Ancak bu şekilde, ajan sorumluluklarını yerine getirebilir.
Sonunda Divan, örgütün ajanlarını korumak için fonksiyonel himayeye sahip olduğu kararına vardı ancak bu durum örgüte karşı çeşitli sorumluluklar taşıyan üye devletler açısından daha kolay. Örgütün üyesi olmayan bir devlet içinse, BM in objektif uluslararası kişiliğe sahip bir örgüt olduğunu vurguladı.
2. Soruda diplomatik himaye ve fonksiyonel himaye arasında çekişme var. Divan bu iki himaye kategorisinden hangisinin öncelikli olduğunu belirtmemiş. Üye devletler durumunda Şartın 2.maddesinde üye devletler her türlü yardımı yapmak zorundadır. Divan örgüt ve devlet arasındaki çekişmenin azaltılması için genel bir konvansiyon ya da andlaşmalar yapılabileceğini söylüyor.
En sonunda Divan ajanın davalı devletin vatandaşlığını taşıması durumunu inceliyor. Tazminat talebi kurbanın örgütün bir ajanı olması nedeniyle öne sürüldüğü için hukuki durum değişmez.
Değerlendirme
Uluslararası Adalet Divanı bu davada andlaşmanın ruhuna inerek karar aldı çünkü BM andlaşmasında tazminat isteyebilir diye bir madde yok.
Uluslararası ilişkilerdeki gelişmeler yeni organların ortaya çıkmasına neden oldu. BM de bunlardan biridir. BM in andlaşma akdetme yetkisi var, vesayet altındaki ülkeleri idare etme yetkisi, askeri güç kurma yetkisi var. Bu özellikleri BM in kişiliğinin bir kanıtı. Hukuki kişilikten kastedilen; uluslararası hukuktan doğan haklara ve yükümlülüklere sahip olma yeteneği ve uluslararası hukuktan kaynaklanan bu hakların uluslararası düzeyde koruyabilme yetkisidir. Divan da kararında BM in kişiliğini vurgulamış; ”örgüt uluslararası hukuk kişisidir, uluslararası haklara ve yükümlülüklere sahip olma yeteneği vardır ve uluslararası başvuru yoluyla haklarını sağlama yeteneği vardır.” BM görevi ile giden memur zarara uğradı BM in kişiliği olması objektif bir durum herkese karşı ileri sürülebilir, İsrail’in örgüte üye olmaması bir şey değiştirmiyor. Nitekim Divan “uluslararası toplum üyelerinin çok büyük çoğunluğunu temsil eden 50 devlet(o günkü sayı) uluslararası hukuka uygun olarak objektif bir uluslararası hukuk kişiliği ile donatılmış bir birimi yaratma yetkisine sahipti” değişmiştir.
Uluslararası örgütlerin bu yolla görevlilerini koruması görevsel koruma olarak değerlendirilmektedir. Uluslararası örgütlerin bu görevsel koruma hakkı, diplomatik korumadaki gibi uyrukluk bağı yerine korunan kişinin örgütle olan ilişkisine dayanmaktadır.
Divanın verdiği danışman görüşü alındığı dönem içinde değerlendirilirse oldukça radikal bir karar olarak görülebilir çünkü klasik doktrin yalnızca devletleri uluslararası hukuk kişisi kabul etmekteydi. Bu danışma kararı Divanın meseleleri aktif olarak ele alışı bakımından uluslararası hayatta yapıcı bir dönüm noktası kabul edilebilir.
Kaynakça
Aslan Gündüz, Milletlerarası Hukuk Temel Belgeler Örnek Kararlar,Beta Yay., İstanbul, 1998, s.133.
Rauf Versan, Uluslararası Örgütler Hukuku Ders Notları, 2000.
Hüseyin Pazarcı, Uluslararası Hukuk, 3.kitap, Turan Yay.,Ankara, 1997, s.18, 19, 122, 157, 173, 177.
Hüseyin Pazarcı, Uluslararası Hukuk, 2.kitap,Turan Yay.Ankara, 1998,s.1,3,113,134.
Seha Meray, “BM Hizmetinde Uğranılan Cismani Zararların Tazmini Meselesi”, Ankara Üniversitesi, SBF Dergisi, c:IXI, Mart 1954, s.85.
Uluslararası Adalet Divanı (International Court of Justice) Web sayfası
| anasayfa
| sayfa başı |
geri |
|