Dursun Murat Özden

Bilgilik / İpucu

Dursun Murat Özden

    Kategori: GENEL
    Konu: Milli Kütüphane


Milli Kütüphane, dünyanın en genç kütüphanelerinden biridir. 15 Nisan 1946 yılında, Milli eğitim Bakanlığı Yayımlar Müdürlüğü tarafından başlatılmış, kısa zamanda 8000 eserden oluşan bir koleksiyon oluşturulmuştur. 1 Nisan 1947 yılında geçici bir süre için başka binaya taşınılmış ve bu sürede koleksiyon 60.000’e yükselmiştir. Bu koleksiyonu hizmete sunabilmek için Ankara Kumrular Sokakta bulunan ve günümüzde Ankara İl Halk Kütüphanesine ev sahipliği yapan bina sağlanmış ve Milli Kütüphane 16 Ağustos 1948 yılında kullanıcıya açılmıştır.
Milli Kütüphane 29 Mart 1950 tarihinde kabul edilen kuruluş kanunu ile yasal kimlik kazanmıştır. 18 Mayıs 1955 yılında kabul edilen “Milli Kütüphanenin Kuruluşu Hakkında Ek Kanun” sayesinde Milli Kütüphane bünyesinde bir Bibliyografya Enstitüsünün kurulması sağlanmıştır.
Binanın gelecekteki ihtiyaçlarını karşılayamayacağı düşünülerek 1965 yılında yeni bir bina planlamasına başlanmıştır. 1965-73 yıllarında planlama çalışmaları devam etmiştir. 1973’te yapımına başlanan yeni bina 1982 yılında bitirilmiştir. 5 Ağustos 1982’de yeni bina kullanıcılarının hizmetine açılmıştır.
BİNA
Milli Kütüphane 39.000 metrekarelik yeni eklemelere de olanak tanınacak genişlikte bir alana kurulmuştur. Modüler yapı tarzındaki üç bloktan oluşan Milli Kütüphane yönetim bürolarını, personel bürolarını, güzel sanatlarla ilgili çalışma odalarını, havalandırma alarm donanımlı depoları içermektedir. Bunların dışında iki toplantı salonu ile bir sergi salonu da mevcuttur. Yeni binada da; bilgi işlem merkezi, konuşan kitaplık, Atatürk belgeliği, bibliyografya arşivi, harita salonu, mikro film arşivi ile ofset basım tekniğini kullanan tam donanımlı bir basım evi ve fotoğraf laboratuarı ile yeni etkinlikler gerçekleştirmektedir.
MİLLİ KÜTÜPHANE’NİN GÖREVİ
Hiçbir Kütüphanenin kabul edemeyeceği sorumluluklar, milli kütüphanelerin tümünü ait olduğu ulusların en değerli varlıklarından biri haline getirmiştir. Milli Kütüphaneler bir ulusun kültürünü yansıtır. Ayrıca M K’ler bir ulusla ilgili üretilmiş eserlerin bulunabileceği en iyi adrestir. Her hangi bir ülkenin Milli Kütüphanesi, o ülke yok olana kadar ayakta kalır. M K bulunduğu ülkenin geçmişini, kültürünü ve eserlerini gelecek kuşaklara aktarır. Bu anlayış M K’nin kuruluş yasalarına da yansımıştır ve görevi de kısaca “Milli kültür araştırmalarını mümkün kılmak, bu maksada elverişli bütün eserleri ve belgeleri bir araya toplayarak, esaslı bir merkez oluşturmak ve aynı zamanda yurt içi ve yurt dışından gelen bilgi isteklerini karşılayarak her türlü bilim ve sanat araştırmalarını kolaylaştırmak”
olarak açıklanmıştır.
MİLLİ KÜTÜPHANE’NİN İŞLEVLERİ
Koleksiyon Geliştirme:
Milli Kütüphane kitap, aylık, günlük yayınlar ve kitap dışı materyallerden oluşan 1.415.111 eserlik bir koleksiyona sahiptir. Milli Kütüphanedeki kitap sayısı 944.967 adet, günlük gazete, dergi, bülten ve yıllık kaynaklardan oluşan 356.340 ciltlik bir süreli yayın koleksiyonu bulunmaktadır. Bunların dışında afiş, harita, nota, ses kaydı,resim gibi özel koşullarda depolanmış 92.099 eserden oluşan materyallerde vardır. 1934 yılında kabul edilen basma yazı resimleri kanununa göre, Türkiye’de yayımlanan her eserin bir ikincisinin Milli Kütüphanede bulunmasını şart koymuştur. M K her alanda eser toplamak için çaba göstermektedir. Ayrıca yurt dışındaki kütüphanelerle değişim yaparak ta koleksiyonu geliştirmektedir. Milli Kütüphanedeki Arapça’dan çevrilmiş kitapların sayısı 50.000’i aşmaktadır. Bu koleksiyon; Türkiye’ye Latin Alfabesi’nin kabul edildiği 1928 yılına kadar olan eserlerden oluşmaktadır. M K’nin koleksiyon geliştirme çabaları halen devam etmektedir.
KULLANICILARA HİZMET SUNMA
Milli Kütüphaneden öğrenciler, akademik personel, kamu, özel sektör çalışanı ve araştırmacılar faydalanabilmektedir. Her geçen gün daha çok sayıda kişi M K’den yararlanmaktadır. Kütüphaneden kitaplar ancak ödünç olarak alınabilir. Kitap satılmaz. Öğrencilerin kütüphaneden faydalanabilmeleri için üniversite veya yüksek okulda öğrenim görmeleri gerekmektedir. Okuma salonları hafta içi saat 09:00’dan saat 21:00’e kadar, cumartesi ve pazar günleri saat 09:30’dan saat 18:00’e kadar açıktır.
Personel:
Kütüphane personeli dil uzmanlarından, profesyonel kütüphanecilerden, edebiyat ve tarih dalında uzmanlaşmış görevlilerden oluşmaktadır. Ayrıca BİM (Bilgi İşlem Merkezi) ‘nde çalışan ve Milli Kütüphane kapandıktan sonra da çalışan görevliler vardır. MK kullanıcılarına en iyi hizmeti vermeye çalışmaktadır.
MİLLİ KÜTÜPHANE HAKKINDA
Milli Kütüphaneden herkesin faydalanması gerekir. Buradan her konuda bilgi sahibi olma şansımız var. 1920 senesinin gazetesinden eski paralara kadar her türlü materyal bulmak mümkün. Fakat MK kullanıcıları ve görevlileri eski değerleri gerektiği gibi kullanmamaktadır. Bundan dolayı mikrofilme alınan eski değerlerin sayısı her geçen gün artmaktadır.
MK olanaklarıyla birçok kişiye yardımcı olabilmektedir. Buna rağmen kütüphanenin eksiklikleri de vardır. MK’nin deposundaki eski kitap ve gazetelere gereken özen gösterilmemektedir. Herhangi bir yangında da eski eserlerin yanması kaçınılmazdır. Bunun dışında MK kullanıcısı bu gibi eserlerin kullanımında dikkat etmemektedir. MK’yi diğer kütüphanelerden farklı kılan özelliği ise, Türkiye’de yayımlanan her kitabın bir ikincisinin MK’ye verilmesi şarttır. Kütüphaneden az sayıda insan faydalanmaktadır. MK kullanıcılarının geneli araştırma veya ödev için burayı tercih etmektedir. Ben toplumun herhangi bir sebep olmadan da MK’den yararlanması gerektiğini düşünüyorum.
Bunun gibi kütüphanelerden faydalanmayan kişilerin mazeretleri vardır.
Örneğin, zaman yetersizliği, gerek duymamak. Aslında herhangi birinin kütüphaneden yararlanması için kitabı sevmesi ve kitabın faydalarını bilmesi gerekir. Ülkemizde kitap okuyan insan sayısı “okuma özürlü” niteliğinde azdır. Kitap okumamanın altında cahillik yatar. Kitap okumamış insan kitabın faydalarını ve bize kazandırdıklarını zaten anlayamaz. Nasıl yemek yiyerek vücudun gıdasını sağlarız, kitap okuyarak ta beynin gıdasını sağlamış oluruz.
Hakkı olan her insanın MK’den her zaman yararlanmasını isterim. Geçmiş tarihi gelecek kuşaklara en iyi şekilde aktaran Milli Kütüphaneyi korumak, sahip çıkmak ve olanaklarımızca bağış yapmayı vatandaşlık görevi olarak sayıyorum. Herkesi kitap okumaya davet ediyorum.
|  anasayfa   |  sayfa başı  |   geri  |