Dursun Murat Özden

Bilgilik / İpucu

Dursun Murat Özden

    Kategori: FEN BİLİMLERİ
    Konu: Davranışın Biyolojik Temeli


Sinir sisteminin temel birimi nörondur. Çapları mm in 1/10-1/100 arasında değişir. Dantiritler sinir hücresinin alici organlarıdır. Aksonlar siniri ileten kısımlarıdır.
Nöronlar üçe ayrılır:
1-Duyusal nöronlar
2-Motor nöronlar
3-Inter nöronlar
Duyusal nöronlar: Çevreden gelen uyarımları merkezi sinir sistemine iletirler.
Motor nöronlar:Beyinden yada omurilikten gelen kampusleri organlara, kaslara ve salgı bezlerine taşırlar.
Inter nöronlar:Duyusal nöronlardan gelen impulslari alır motor nörona iletirler.
*Sinirlerimizde binlerce nöron vardır.
*Bir nöronun diğeriyle ilişkisine sinops denir.
Sinir sistemi ikiye ayrılır
1-Merkezi sinir sistemi
2-Perifer sinir sistemi
Merkezi sinir sistemi:Beyin ve omurilikteki tüm nöronları ve vücudun büyük bir kısmındaki nöronları kapsar.
*tüm sinirler omurilikte bir araya gelir. Orada bir sinir demeti oluşturur ve bunlar kemiklerle korunur.
*Beyin:
-Merkezi Çekirdek
-Medulla
-Beyincik
-Talamus
-Hipotalamus
-Retikuler sistem
-Limbik sistem
-Beyin yarıküreleri
Medulla:Omuriliğin beyne girdiği yerde, girdikten sonra, biraz büyüdüğü kısım. Görevi:Solunum, yutkunum, kalp atimi, sindirim gibi faaliyetleri denetler ve vücudun dik durmasına yardımcı olur. Medulla da omurilikten beyne, beyinden omuriliği giden sinirler carpraz haldedir.
Beyincik:(serebellum) İşlevi:vücudun dengesini ve istemli hareketlerin koordinasyonunu sağlamak. Balığın yüzmesi, kusun uçması gibi. Hasarında otomatik hareket yapılamaz. Yürüme gibi.
Talamus:Beyin yarı kürelerinin içinde, beyin sapının yukarısında yumurta biçimli yapıdır. Omurilikten beyne, beyinden omuriliğe giden sinirlerin geçtiği yerdir. Uykunun uyanıklığın denetlenmesinde rol oynar.
Hipotalamus:Talamusun altındaki küçük yapıdır,Homeostasis i sağlar. (vücut ısısı, kalp atisi, kan basıncı gibi organizmanın faaliyetlerini düzene koyma mekanizmasına homeostasis denir)Ayni zamanda duygu ve heyecanlarla da ilgilidir. Çeşitli bölgelerinin uyarılması haz ve acı verir.
Hipotalamusun altında hipofiz denilen bir salgı bezi vardır. Hipotalamus hipofiz bezini de etkileyerek korku ve strese karşı hormonal tepkileri denetler.
Retikuler sistem:Bir ağ tabakasıdır. Bir nörol yapıdır. Beyin sapından çıkıp, talamusa kadar genişleyen merkezi Çekirdek yapıları üzerinde bir ağ tabakadır. İşlevi: Genel uyarılmışlık ve farkındalık halini denetlemede önemli rol oynar. Bu sistem bazı uyarımların beyin korteksine geçmesine izin verir, bazılarına vermez.
Limbik sistem:Beyin merkezi çekirdeğini çevreleyen beyin yari kürelerinin en içindeki bir kaç yapıdan oluşan yapının tamamına denir. Evrimsel görüşe göre merkezi çekirdekten daha sonra gelişmiştir ve yalnızca memelilerde bulunur. Görevi:Temel ihtiyaçları karşılayan hareketler ve duygu ve heyecanlarla ilgilidir. Hipotalamusla yakın bir bağı vardır. Hipotalamus ve beyin sapı tarafından yönetilen iç güdüsel davranışların bazıları üzerinde denetim yapar. Memelilerde bazı içgüdüsel davranışları engeller ve organizmanın çevresine daha esnek ve uyumlu olmasını sağlar.
Bellek düzeninde önemli bir etkisi vardır. Limbik sistemin bir bölümünun adi hipokampusdur. Hipokampus bellek üzerinde etkilidir. Bu bölgenin hasarında bilgiler bellekte saklanamaz fakat eski bilgiler hatırlanır.
Beyin yarıküreleri:Beynin korteks denen bir dış kabuğu vardır. Bu kabuk gri renktedir. Çünkü miyelinsiz liflerden oluşmuştur,İç kısmı ise beyazdır. Burasıda miyelinli liflerden oluşmuştur. Beyin kabuğunun altındaki kısım ise serebrum adını alır.
Sol yarıküre:Konuşma, okuma-yazma ve aritmetik yetileri denetler. Mantıksal analitik bir çalışma tarzı vardır. Ayrıntıda odaklaşır ve tekil özellikler algılar.
Sağ yarıküre:Müzik ve güzel sanatlara ilişkin yeteneklerde, imgelem ve duş kurmada, karmaşık geometrik örüntülerin algılanmasında özel bir rolü vardır.
*Sağ yarıküre sol yarıküreden daha çok duygu-heyecan gösterir.
*Butun üst düzey zihinsel faaliyetler beyin korteksinde oluşur. Yukarı doğru çıkıldıkça beynin kıvrımları artar. Yani korteksin beyin dokusunun toplam miktarına oranı artar.
Beyinde görme, işitme, dokunma gibi faaliyetlerle ilgili Çeşitli alanlar vardır. Vücudun motor hareketleriyle ilgili alanlar vardır.
Birde bağlantı alanları vardır. Bunlar daha karmaşık faaliyetlerle ilgilidir. Konuşma, düşünme, bellek gibi. . . .
Motor alan:Frontal lobda merkezi yarığın üstündeki motor alan, vücudun istemli hareketlerini kontrol eder. hasarında bu hareketlerde bozulma olur.
Somatik duyusal alan:Merkezi yarığın arkasında pariotel lobda bulunur. Sıcak, soğuk, dokunma, acı gibi duyumlar burada temsil edilir. Burada vücudun temsili ters yani aşağıda Yukarı doğrudur.
bağlantı alanları;
Frontal bağ kurma alanları:Problem çözme faaliyetleri ile ilgili düşünce süreçlerinde rol oynar.
Pasterior bağ kurma alanı:Somatik duyusal alanın yakınındadır. Her biri özel bir duyuya hizmet eden alt alanlardan oluşur. Bazısı görsel algi ile ilgilidir. hasarında farklı biçimleri tanıma ve ayırt etme yeteneği bozulur.
-Broka alanı:Seslerin çıkarılması, sözcüklerin telaffuz edilmesi ile ilgilidir.
-Vernike alanı:hasarında resesif afazi olur. Sözcükler telaffuz edilemez ve anlaşılamaz.
Perifer sinir sistemi:Beyin ve omuriliği vücudun diğer kısımlarına bağlayan nöronları kapsar. Somatik ve otonom olmak üzere iki sinir sistemi vardır.
Somatik sinir sistemi:Kas ve Çeşitli duyusal reseptörler (alıcılar)den gelen mesajları alır.
Duyusal ve motor olmak üzere iki tip sinirlerden oluşur.
Duyusal sinirler:Kas ve deriden gelen uyaranları merkezi sinir sistemine taşır.
Motor sinirler:Merkezi sinir sisteminden aldığı mesajları kaslara taşır. Yani hareketi oluştururlar
Otonom sinir sistemi:İç organlardan gelen düz kasları denetler. Kendi kendine çalışan sistem demektir. (sindirim, solunum, dolaşım gibi) Birbirine zıt çalışan iki sistemden oluşur. Bu iki sistem sempatik ve parasempatiktir.
Sempatik kısım:Tek bir birim halinde çalışır. Duyusal heyecanlılık anında kalp atışını hızlandırır, iskelete bağlı kasların ve kalbin atardamarlarını genişletir, derinin ve sindirim organlarının atardamarlarını daraltarak terlemeye neden olur. bazı iç salgı bezlerini faaliyete geçirir.
Parasempatik kısım:Bir seferde tek bir organ üzerinde etki eder. Sempatik sistem zor ve heyecanlı bir faaliyet sırasında, parasempatik sistem ise dinlenme sırasında baskındır. Parasempatik sistem, sindirim işlevine katılır ve genel olarak da vücudun kaynaklarının saklanmasını ve korunmasını sağlayan işlevleri sürdürür.
*Otonom sinir sistemi faaliyetlerinden kaynaklanan bedensel faaliyetlerin çoğu, iç salgı bezlerini etkileyerek faaliyette bulunur. İç salgı bezleri kan dolaşımı yoluyla vücutta taşınan hormonları salgılar. Bu hormonlar vücudun iç faaliyetlerini dengede tutar.
İç salgı bezleri:İç salgı bezleri kan dolaşımı yoluyla vücuda taşınan hormonları salgılar. bazı iç salgı bezleri sinir sistemi tarafından denetlenirken, bazıları da vücudun iç durumuna tepki verir.
Hipofiz: En önemli iç salgı bezlerinden biridir. Kısmen beynin bir uzantısıdır ve hipotalamusun hemen altında beyne eklenir. Doğrudan hipotalamusun denetimindedir ve böylece diğer beyin merkezlerininde denetimi altına girer. En yüksek sayıda farklı hormon ürettiği ve diğer bazı iç salgı bezlerini denetlediği için temel bez adini alır. Hipofiz hormonlarından birinin görevi vücut sıcaklığı denetlemektir. Bu hormonun gereğinden az olması cüceliğe, aşırı salgılanması ise aşırı uzun boylu olmaya neden olur. Hipofiz bezi tarafından salgılanan diğer birkaç hormon, tiroid, cinsel bezler ve böbrek ustu bezinin dış katmanı gibi diğer iç salgı bezlerini harekete geçirir.
böbrek ustu bezleri, bir kişinin duygu durumunu, enerji düzeyini ve stresle basa çıkma yeteneğini belirlemede önemli rol oynar. Bu bezlerin her biri iki kısımdan oluşur. Çekirdek ve dış katman. Çekirdek epinefrin (adrenalin) ve norepinefrin (noradrenalin) salgılar. Epinefrin organizmayı acil durumlara hazırlayacak şekilde hareket eder. Genellikle otonom sinir sisteminin sempatik kısmıyla bir arada çalışır,
Davranış üzerindeki genetik etkiler:
Anne babalarımızdan aldığımız ve çocuklarımıza aktardığımız kalıtımsal birimler kromozom adi verilen ve vücudumuzdaki her bir hücrenin çekirdeğinde bulunan yapılarla taşınır,Her bir kromozom gen adi verilen çok sayıdaki kalıtımsal birimden oluşur. Gen genetik şifrenin asıl taşıyıcısı olan DNA nin bir parçasıdır. Bir kişinin kromozomunda bulunan toplam gen şayisi 1000 civarında belki daha fazladır. Bu durumda kardeş bile olsalar iki kişinin ayni kalıtıma sahip olması son derece düşük bir ihtimaldir. Tek istisna özdeş ikizlerdir. Ayni yumurtadan gelirler ve ayni genlere sahiptirler.
Bazı genlerin önemli özelliği başat ya da çekinik olmalarıdır. Örneğin göz rengini belirleyen genler başat ve çekinik bir örüntüyle etki ederler. Bir gen çiftinin her iki genide başatsa kişi bu başat genlerin belirlediği teryti (özellik) taşır. Biri başat diğeri çekinikse treytin biçimini başat olan belirler. İkiside çekinikse treytin çekinik hali ortaya çıkar.
Cinsiyete bağlı genler:23. çift kişinin cinsiyetini belirler ve cinsiyete bağlı denilen belirli bazı treylerin genlerini taşır. Normal bir dişinin 23. kromozom cifti XX ile erkeğinki ise XY ile gösterilir. Bazen bir dişi sadece X kromozomuyla doğar. Bu durumda dişiler bluğ cağında gelişmez. Buna Turner Sendromu denir. Bazende 23. kromozom doğru bölünmediğinden XXY olabilir. Bu durumda kişi fiziksel olarak erkektir. Penisi ve testisleri vardır ama belirgin dişi özelliklerde taşır. Göğüsleri büyük, testisleri küçük olabilir. Sperm üretmez. Bu durum da Klinefelter sendromu olarak anılır.
|  anasayfa   |  sayfa başı  |   geri  |