|
Telefonla konuştuklarımız, telefon ahizesinin içindeki bir mikrofon yoluyla elektrik sinyallerine; bunlarsa, aradığımız telefonun kulaklığındaki hoparlörler tarafından anlaşılır seslere dönüştürülüyor. Aradığımız kişi konuşurken, sesi bize "neredeyse" aynı zamanda ulaşır. Çünkü konuşulanlar, ya bakır tellerden geçen elektriksel akım ya da fiber optik kablolardan saniyede 300000 kilometre hızla geçen ışık tepkileri biçiminde aktarılıyor. Kablosuz telefonlarda ya da cep telefonlarında yaptığımız konuşmalar radyo dalgaları yoluyla aradığımız kişinin telefonuna aktarılıyor. Cep telefonuyla görüşmeleri sağlayan ağ, kablolu ağa benzer bir biçimde kurulmuştur. Ülkemiz binlerce "hücreden" oluşan bir iletişim ağına sahiptir; her bir hücrede de bir verici bulunmaktadır. Cep telefonuyla arama yaptığımızda, bize en yakın vericiye sinyal göndermiş oluruz. Bu verici gönderdiğimiz sinyali mobil (hareketli) iletişim santraline aktarır. Başka bir cep telefonunu arıyorsak, santraldeki bilgisayar, aldığı sinyali başka hücrelere ya da sabit, kablolu ağa aktarır.
| anasayfa
| sayfa başı |
geri |
|