|
Nişanlanma aile hukuku nitelikli bağımsız bir sözleşmedir. Bunda karşılılık ilkesi geçerlidir. - Tam ehliyetliler özgür iradeleriyle - Sınırlı ehliyetliler tek başlarına - Sınırlı ehliyetsizler temsilcilerinden onay alarak nişanlanabilir. İzin almadan nişanlanmışsa bile bu nişanlılık karşı tarafı bağlar. Süre içinde onay verilmezse artık karşı tarafı da bağlamaz. Bu durumdan doğan zararı sınırlı ehliyetsiz öder. Ana babanın birlikte onayı ve yasal temsilcinin hakkını kötüye kullanmaması şarttır. - Tam ehliyetsizler hiçbir zaman nişanlanamaz. Kanuni temsilcileri de onların adına bunu gerçekleştiremez. Nişanlanma engelinin bulunması: Tarafların iradesi aldatılarak, korkutularak, yanıltılarak bozulmuş olmamalıdır. Olursa nişanlanmanın haklı sebeple bozulması söz konusu olur. Zihni kayıt bir tarafın diğerini mesela cinsel ilişki amacıyla nişanlanmaya ikna etmesidir. Zihni kayıtla yapılan nişanlanmalar geçerlidir. Ancak bu şekilde nişanlanan nişanı bozarsa tazminat öder. Evlenme vaadinin hukuki sonuç doğurması ciddi olarak yapılmış olmasına bağlıdır. Eğer karşı taraf ciddiye almışsa, ve alması haklıysa beyan sahibi beyanıyla bağlıdır. Nişandan döndüğü takdirde de tazmin yükümlülüğü olur. İrade açıklamasının bizzat yapılmış olması gerekir. Bozucu şarta bağlı nişanlılık da geçerlidir. Mesela hukuk fakültesinden atılması şartında nişanlılığın bozulması durumu üzerine nişanlanılmışsa şartın gerçekleşmesi üzerine nişanın bozulabilir. Nişanlanma ile doğan yükümlülükler: 1- Sadakat yükümlülüğü Bir tarafın uymaması durumunda diğer taraf tek yanlı olarak bozabilir. 2- Evlenme yükümlülüğü Bir taraf buna uymazsa evlenmeye zorlama ve bu konuda ifa davası açılamaz. 3- Yardımlaşma ve dayanışma yükümlülüğü Nişanlanmadan doğan hak ve yetkiler - Evlilik dışı çocukların nesebinin (soy bağının) düzeltilmesi - Doğal babaya kişisel sonuçlu babalık davasının açılması - Kadının açacağı manevi tazminat davası Nişanlılığın sona ermesi: 1- Kendiliğinden sona erme a) Evlenme: Dini nikah kıymaya yönelik bir evlilik vaadi varsa bu nişanlanma emredici hukuk kurallarına göre aykırı olduğundan batıldır.Hediyelerin iadesi durumu da sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözümlenir. b) Ölüm: Gaiplikte de ayni sonuç doğar ve nişanlılık kendiliğinden sona erer. c) İmkansızlık d) Bozucu koşulun gerçekleşmesi: Nişanlanma bozucu koşula bağlı olarak yapılmışsa koşul gerçekleşince sona erer. 2- Karşılıklı anlaşma ile sona erme 3- Tek yanlı dönme Bunda nedenin haklı/haksız olması veya nedenin gösterilip/gösterilmemesi tazminat açısından farklı sonuçlar doğurur. Haklı neden olmadan tek taraflı nişandan dönme durumunda Bozan taraf kusurlu olur, diğer taraf tazminat isteyebilir. Haklı nedene dayanarak nişandan dönme durumunda Nişanlının kusuru olmadan ortaya çıkmışsa tazminat söz konusu olmaz. (Mesela taraflar anlaşarak ayrılmışlarsa) Kusuru varsa tazminat istenebilir. (Cinsel hastalık kapması gibi bir durumda) Sebepsiz yere evlenmekten kaçmak, sadakat yükümlülüğüne uyulmaması gibi durumlarda tazminat istenebilir. Nişanlılardan birinin tekrar nişanlanması durumunda ilk nişanlanmanın bozulmuş olduğu kabul edilir. Fakat ikinci nişan gönül eğlendirme amaçlı yapılmışsa o geçersiz olur. Sona ermenin sonuçları: Hediyelerin geri verilmesi: Sadece nişanlılar değil, ana-baba veya onlar gibi hareket edenler de hediyelerini geri isteyebilir. Kapsamına nişandan önceki nişan inancı ile verilmiş hediyeler de girer. Ölüm halinde de geri istenebilir. Elindeki hediyeyi iyi niyetle elinden çıkaran geri verme yükümlülüğü altında değildir. Onun yerine başka bir değer elde etmişse (para gibi) onu verir. Kötü niyetle elinden çıkaran bedelini öder. Tazminat: 1- Maddi: Nişanın haksiz yere bozulmasından parasal zarara uğrayan tarafça istenir.Olumu halinde bu hakkı mirasçılarına geçer. Ölüm, karşılıklı anlaşma, haklı neden halinde maddi tazminat istenemez. Evlenmenin yapılacağına inanılarak girişilen masraflar da maddi tazminatla ödenir. Maddi fedakarlıklar da bu kapsama girer. (Nişanlısı istedi diye işini bırakmak gibi) yapılan giderlerin dürüstlük kuralına uygun şekilde yapılmış olması gerekir. 2- Manevi: Manevi tazminat istemek için onur, saygınlık gibi manevi değerlerde ağır bir zararın varlığı gerekmektedir. Nişanlılardan birinin başkasıyla evlenmesi, nişanlanması, cinsel ilişkiye girmesi, nikah hazırlıklarına rağmen nikaha gelmemesi gibi. Zararın ağır olması gerekir. Kusurun kesin olması gerekir. Tazminat isteyecek tarafın kusurunun bulunmaması gerekir. Uygun tutarda para halinde manevi tazminat ödenir. Bu hak mirasçılara geçmez. Ancak dava nişanlı tarafından sağlığında açılmışsa olumu halinde mirasçılara geçebilir. Zamanaşımı unsuru: Bu tazminatların istenmesi durumu nişanın bozulduğu andan itibaren bir yılda zamanaşımına uğrar.
| anasayfa
| sayfa başı |
geri |
|