İnsanların toplu yaşama geçmesi ile birlikte ilk çağlardan beri insan hakları konusu gündeme gelmiştir. Çağlar boyunca insanlar inançları ve ırkları yüzünden büyük acılar çekmişlerdir. Savaşlar ve istilalar en çok insan hakları ihlallerinin yaşandığı zamanlar olmuştur. Avrupa ülkeleri sömürge devletlerinde ciddi insan hakları ihlalleri yapmışlardır.
13. yüzyılda İngiltere`de insan hakları ihlalleri dayanılmaz noktalara gelince büyük olaylar çıkmış ve İngiltere yöneticileri insan haklarını kısmen güvenceye alan bir belge yayınlamışlardır. Bu olay insan haklarını savunanların ilk zaferi olarak tarihe geçmiştir. Ancak insan hakları ihlalleri devam etmiştir. Yüzyıllar boyu insanlar köle pazarlarında satılmış, sınıf ve zümre farkı nedeni ile insanlar acı çekmeye devam etmişlerdir.
18. yüzyılda bağımsızlığını ilan eden Amerika insanların eşit olduklarını, köleliğe ve zulme karşı olduklarını belirten Amerikan Hürriyet Beyannamesi`ni yayımlamıştır. Daha sonra Fransa`da başlayan insan hakları mücadelesi Fransız İhtilali`ni doğurmuştur. Fransa`da ihtilalden sonra içinde eşitlik, hürriyet, hukuk gibi kavramların yer aldığı İnsan Hakları Beyannamesi yayımlanmıştır. 1789 yılında ilan edilen beyanname ile birlikte tüm dünyada insan hakları ile ilgili önemli gelişmeler olmaya başlamıştır.
10 Aralık 1948 günü Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirisi`ni kabul etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti de İnsan hakları Evrensel Bildirisi`ni imzalayarak Anayasada temel hak ve özgürlükleri güvence altına almıştır.
|  anasayfa   |  sayfa başı  |   geri  |