|
Verem, her ne kadar şu anda ölüm nedenlerinde ilk sırada yer almasa da, ciddiyetini koruyor. Çünkü kalıtsal bir rahatsızlık olmayan verem, kolay yollarla bulaşabiliyor. 3-9 Ocak Verem Haftası olarak kabul ediliyor. Son yıllarda yeniden tehdit olduğuna ilişkin sık haberlerle gündeme gelen verem, "tüberküloz" adıyla da bilinen bulaşıcı bir hastalıktır. İyi tedavi edilmezse ölüm ya da ciddi sakatlıklar ile sonuçlanacak bir hastalık olan verem, halen dünyanın hiçbir ülkesinde ortadan kaldırılmamış önemli bir halk sağlığı sorunudur. Sağlık Bakanlığı verilerinden derlenen verilere göre verem başta akciğer olmak üzere lenf düğümleri, beyin, beyin zarı, böbrekler, bağırsaklar, karın zarı, kemikler gibi bir çok organlara yayılarak bu organlarda da ortaya çıkmaktadır. Çocuklarımızı veremden korumanın en etkin ve kolay yolu BCG (verem) aşısıdır. BCG aşısının hiçbir önemli yan etkisi olmayıp bu aşı % 80 oranında koruyucudur. Tüberküloz mikrobu vücuda girdikten sonra uzun süre hastalık yapmadan kalabilir. Bu dönemde vücut tarafından oluşturulan savunma yanıtları, mikroplatı aktif olmayan bir şekilde tutarlar. Verem Nasıl Bulaşır? Verem solunum yolu ile bulaşan bir hastalıktır. Hastalık, akciğer veremi olan bir kişinin öksürme, aksırma ve konuşma sırasında havaya saçtığı mikropların sağlam kişiler tarafından solunum yoluyla alınması ile bulaşır. Aksırma ve öksürme sırasında ağzın kapatılması, odanın havakandırılması hastalığın yayılmasını engelleyen en basit ve en etkin yollardır. Verem yiyecek, içecek ve kullanılan ortak eşya ile bulaşmaz. (Sadece veremli ineklerin sütlerinin kaynatılmadan içilmesi ile bulaşabilir.) Verem kalıtımsal (ırsi) bir hastalık değildir. Ailede veremli bir kişi olduğunda hastalığın en kolay bulaşabileceği kişiler çocuklardır. Verem mikrobu alan kimselerin hepsi hastalığa yakalanmaz. Bunların ancak % 5-10`u hasta olurlar. Ancak mikrobu bir kere alan kişi bunu ömür boyu taşır ve AIDS, şeker hastalığı, mide rezeksiyonu, böbrek nakli gibi hastalıklarda, herhangi bir nedenle vücut direncini düşürecek bir ilaç kullanımı ya da alkolizm, uyuşturucu kullanımı gibi durumlarda verem hastalığı kolayca ortaya çıkar. Veremin Belirtileri Nelerdir? Hastalığın başlıca belkirtileri, öksürük, balgam çıkarma, kilo kaybı, iştahsızlık, ateş, gece terlemeleri, öksürük ile kan gelmesidir. Öksürük en sık ve en önemli belirti olup, öksürüğü üç haftadan çok devam edenlerin en yakın verem savaşı dispanserine başvurmaları gerekir. Böylece hastalık fazla ilerlemeden, tedavinin kolay olacağı bir safhada yakalanır. Teşhisin gecikmesi halinde, çevreye bulaştırma riski yanında, hastalığın tedavisi konusunda da zorluklar çıkacaktır. Yakınmalar genellikle hafif başlar ve yavaş ilerler. Bu nedenle, birçok hasta doktora başvurmakta gecikir. Bazıları da yakınmalarını sigara ya da başka bir nedene bağlar. Doktora başvuru gecikince, hastalık akciğerleri (ya da tutulan diğer organları) tahrip eder. Balgam incelemesi ile tanı kesinleştirilir. Doğru tanı için, balgamda verem mikrobunun gösterilmesi önemlidir. Türkiye`de verem savaşı dispanserlerinde tanı işlemleri ücretsizdir. Tedavide başarı için hasta, tedavi eden personel ile işbirliği içinde olmalıdır. Genellikle tedavinin en az ilk iki ayında hastane tedavisi veya evde yatak istirahati uygulanmalıdır. Yeterli ve dengeli beslenme, uygun hayat şartları ile tedavi desteklenmelidir. Sigara ve alkol kullanılmamalı, terk edilmelidir. Tedaviden sonra uygun aralıklarla dispansere kontrollere devam edilmelidir. Verem tedavi edildiğinde kesinlikle şifa bulan bir hastalıktır. Ancak hastalık hiç tedavi edilmezse hastaların % 50`si kısa süre içinde kaybedilir. Tedaviye başlandıktan kısa süre sonra hastalar çevre için bulaştırıcı olmaktan çıkarlar. Bu nedenle tedavi, çevreyi korumanın en iyi yollarından biridir. Tedavi süresi oldukça uzundur (ortalama 6-9 ay) ve bu süre içinde tedavinin aralıksız devamı gereklidir. Hastalık kendilerini iyi hissetseler bile bu tedavi süresini tamamlamaya ikna edilmelidir. Tedavide dikkat edilmesi gereken noktalar şöyle sıralanabilir; - Tedavi tek ilaçla değil çeşitli ilaçların bir arada kullanımı ile yapılır. Bu ilaçların hiçbirisi doktor kontrolü olmadan kesilmemelidir. - Tedaviye ara verilmesi ya da ilaçlarının bazılarının kesilmesi, kısa sürede bu ilaçlara karşı direnç gelişmesine sebep olmakta ve hastalık müzminleşmektedir (kronişkleşmektedir). - Bu ilaçlara direnç gelişmesi durumunda, tedavi maliyetinin yükselmesi yanında tedavi şansı da önemli ölçüde azalmaktadır. - Bu nedenle tedavinin belirlenen bu prensipler çerçevesinde kesintisiz ve doktor kontrolünde sürdürülmesi verem savaşının temel prensibidir. - Tüberküloz tedavisi Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz olarak yerine getirilmektedir. Veremli bir hastanın tedavisi süresinde başta çocuklar olmak üzere tüm aile bireylerinin de mutlaka verem savaşı dispanserlerinde kontrolden geçirilmesi gereklidir. Bu kontrol en az iki kere tekrar edilmelidir. Veremli hastaların aile bireyleri diğer hastalardan 60-90 kat fazla tehlike altındadır. - Hastaların tedavi olmamaları ya da düzensiz tedavi görmeleri ölüm ya da ciddi sakatlıklar ile sonuçlanır. Kaynak: Birgün Gazetesi (11.01.2005), Sağlık Sayfası
| anasayfa
| sayfa başı |
geri |
|