|
Roman, Cumhuriyetin yeni geliştiği yıllarda küçük bir Kuzey Ege kasabasında yaşayan umut dolu, çalışkan, dürüst, yurtsever ve inançlı kişileri ve onların oluşturmuş olduğu eğitim yuvaları olan Halkevlerini anlatmaktadır. Roman bu evlerin yanı sıra; çok farklı kültürlere sahip, yolları şans eseri bu kasabada çakışmış olan iki gencin aşk hikayesi ve değişik yapıdaki kasaba aydınlarının bu aşka bakış açısını ile birlikte kişilerin özellikleri ve birbirleri olan ilişkileri anlatmaktadır. Romandaki tüm karakterler temelde Cumhuriyete olan inançları, çalışkanlıkları, yardımsever olmaları, gelenekçi olma gibi özellikleri yansıtmaktadırlar. Romandaki aşk hikayesinin erkek karakteri olan Kemal, annesi, ablası ve onun babasını kaybetmiş olan küçük kızı ile yaşamaktadır. Kemal, Galatasaray Lisesi ve yurtdışında eğitim almış Cumhuriyete son derece bağlı, aydın bir kişiliği olan bir insandır. O da kasabada bulunan diğer aydınlar gibi Halkevlerinde çalışmaktadır. Halkevleri, Cumhuriyetin o döneminde yıllarca ihmal edilmiş olup savaşlar nedeniyle eğitimden yoksun kalmış Anadolu insanını eğitmek, çağdaş toplumların müzik, resim gibi zevklerini yaygınlaştırmak ve korumak amacıyla gönüllü kişiler tarafından oluşturulmuş kurumlardır. Yıllarca coşku ve özveriyle hizmet edip nice aydınlar yetiştirmişlerdir. Tabi çoğu gruplar tarafından eleştirilmişlerdir fakat yılmayıp devam etmişlerdir. Aşk hikayesinin diğer kahramanı ise Maria, bu kasabada ailesi ile yaşayan bir Rus kızıdır. Aile Rusya`daki ihtilalden sonra Edremit`e göç etmiş ve kasaba halkı ile saygılı bir ilişki kurmuşlardır. Her ne kadar huzurlu bir ortamda bulunsalar da geride bıraktıkları hayatlarını, dostlarını, dilleri ve kültürlerini özlemektedirler. Dr. Kemal ve Müzik öğretmeni Niyazi bey İstanbul`a halkevi için piyano almaya giderler. Çünkü Kemal bey keman çalmaktadır ve ikisi de bir batı müziği konseri vermeyi planlamaktadır. Bu sırada Maria, halkevine avukat Tahsin Bey tarafından getirilir. Bunda amaç Maria`nın iyi derecedeki Türkçesiyle halkevine gerekli tercümeler yapmasıdır. Maria halkevine kısa zamanda büyük uyum sağlar ve caminin hocasının kızı Saadet ile yakın bir arkadaşlık kurar. Caminin hocası din adamı olmasına karşın son derece aydın ve hoşgörülüdür. Kızı halkevinde şapka dikme kursları vermektedir ve Maria da bu kurslara devam etmektedir. Gazeteci Ziya Bey, Dr. Kemal`in aşkına tanık olan ilk kişidir. Kemal ve Maria`nın vermiş olduğu konser büyük beğeni kazanır ve ikisi de birbirine iyice yakınlaşır. Kemal Bey bu hislerini mektuplarında iyice belli eder. Bu arada avukat Tahsin`in kızı İkbal de gizliden gizliye Kemal`i sevmektedir. Kemal`in Maria`ya olan hislerinden memnun olmayan biri daha vardır, bu kişi de Kemal`in annesidir. Annesi Maria`yı kişisel olarak sevse de yıllarca yakınlarını Rusya ile yapılan savaşlarda kaybettiği için bu ilişkiyi onaylamaz ve yatağa düşer. Annesinin seçtiği bir sürü kıza ve dayanılmaz ısrarlarına rağmen Kemal, Maria ile evlenmek kararından vazgeçmez. Fakat Maria bu sıralarda sevgisini sorgulamaktadır. Çünkü yabancı bir ülkeye gidip iyi bir eğitim alıp başarılı bir piyanist olma arzusu duymaktadır. Bu arzuları sevgisinden baskın çıkmaktadır. Bu arada Maria`nın Paris`e yerleşmiş olan amcası, Maria ve ailesinin izini bulur. Ve onları Paris`te yaşamaları için çağırır. Rus ihtilalinden sonra Paris`te bir çok Rus yerleşmiştir. Bu Maria ve ailesi için bulunmaz bir fırsattır. Çünkü dillerini, kültürlerini yakınlarını çok özlemişlerdir. Aynı zamanda bu Maria için başarıya açılan bir kapıdır. Ayrılma kararını Kemal Beye bir mektupla bildirir ve ailesi ile birlikte kasabadan ayrılır. Dr. Kemal büyük bir üzüntü duyar ama kararı olgunlukla karşılar. Bu arada banka müdürü Lütfü Bey`in kızı Ayten ile yolları kesişir ve onunla evlenir. Bu ayrılıktan 3 yıl sonra 2. Dünya savaşı patlar ve kısa zamanda tüm Avrupa`yı sarar. Kemal bey bir gün gazetede Paris`te çekilmiş bir fotoğraf görünce tüyleri diken diken olur. Çünkü fotoğrafta yerde ölü yatan kız Maria`ya çok benzemektedir. Yıllarca savaştan kaçan aile yine savaşla karşı karşıyadır. Kemal Bey konsoloslukta yaptığı araştırmada ölen kızın Maria değil onun kız kardeşi olan Katia olduğunu öğrenir. Ve Dr. Kemal küllenmeyen sevgisini ve bitmek bilmeyen kaygısı ile Maria`ya son mektubunu yazar.
| anasayfa
| sayfa başı |
geri |
|