Dursun Murat Özden

Bilgilik / İpucu

Dursun Murat Özden

    Kategori: FEN BİLİMLERİ
    Konu: Hormonlar





















































































Bir içsalgı bezi tarafından salgılanan ya da bir doku tarafından üretilen, doğrudan doğruya kana geçen ve bir organın işleyişi üzerinde özgül bir fizyolojik etki gösteren maddeye hormon denir.
Hormonlar, `içsalgı bezleri’ adı verilen doku veya bezler tarafından salgılanır. Hormon salgılayıcı dokular arasında onikiparmak bağırsağı mukozası, plasenta (etene), bazı sinir gangliyonları ve hipotalamus sayılabilir. İçsalgı bezleri ise şunlardır: hipofiz, tiroit, paratiroitler, pankreas ve böbrek üstü bezleri. Bazı bezler birkaç hormon salgılayabilir. Hipofiz bu konuda birinci plandadır ve `içsalgı sisteminin orkestra şefi’ olarak nitelenir. Hipofiz, diğer bezler üzerinde belirgin bir etki gösterir.
Kimyasal açıdan hormonlar üçe ayrılır:
1. Sterol çekirdeğinden türeyenler (böbrek üstü bezi kortikoitleri)
2. Protein ya da polipeptit yapısında olanlar (ensülin, glükagon, hipofiz ve paratiroit
hormonları)
3. Aminoasitlerden türeyenler (tiroksin, adrenalin)


Hipofiz Bezi:
Beynin altında bir boşluk içinde yer alan, son derece önemli bir içsalgı bezidir. Bir bezelye tanesi büyüklüğünde olan hipofizin üç bölümü vardır. Bunlar önde bulunan ön hipofiz (adenohipofiz), arkada bulunan arka hipofiz (nörohipofiz) ve ara hipofizdir.
Ön hipofizde üç hücre türü yer almaktadır. Bu hücreler kromofoblar, eozinofiller ve bazofillerdir. Kromofoblarda çok az sayıda tanecik bulunur; eozinofillerde asitli boyalardan ve bazofillerde bazik boyalardan etkilenen tanecikler vardır. Eozinofil hücreleri büyüme hormonu, luteinleştirici hormon, laktasyon hormonu;bazofiller ise adrenokortikotropik, tireotrop ve folikül uyarıcı hormonları salgılar. Bu hormonların vücut fonksiyonları üzerinde çok önemli etkileri vardır.
Bütün doku ve hücreleri etkileyen büyüme hormonu normal gelişme için son derece önemlidir. Bu hormonun çocuklukta aşırı salgılanması devliğe, yetersiz salgılanması ise cüceliğe yol açar. Erişkinlerde normalden çok salgılandığında akromegali ortaya çıkar.
Adrenokortikotropik hormon (ACTH), böbrek üstü salgı bezini etkileyerek hidrokortizon üretimine yol açar. Plazmadaki hidrokortizon miktarı azalınca, hipofiz bezi daha fazla ACTH salgılayacak biçimde uyarılır ve böbrek üstü salgı bezinin hidrokortizon salgısı artar.
Tireotrop hormon, aynı mekanizmayla kalkanbezinin salgılarını denetler. ACTH ve tireotrop hormon gibi, vücudun diğer bölümlerinde yer alan iç organları, hormonlar salgılayacak biçimde etkileyen hormonlara trofik hormon denir.
Hipofiz bezinin üreme üzerinde önemli etkileri vardır. Folikül uyarıcı hormon kadınlarda Graaf foliküllerinin gelişmesini ve yumurtalıklarda östrojen salgılanmasını, erkeklerde ise sperma üretilmesini gerçekleştirir. Luteinleştirici hormon, kadınlarda olgunlaşan Graaf folikülünün yumurtalıktan atılmasını sağlar. Erkeklerde interstiyel hücreleri uyarıcı hormon adını alan bu hormon, erbezlerinin testosteron hormonun salgılanmasına yol açar.
Yakın bir zamana kadar derideki renk değişimini gerçekleştiren melanosit uyarıcı hormonun, hipofizin ara bölümünde salgılandığını sanılıyordu. Son araştırmalar bu hormonun ön hipofizde salgılandığını göstermektedir.
Hipotalamusta salgılanan bazı hormonlar arka hipofizde depolanır. Bunlardan biri, ön hipofizi ACTH salgılayacak biçimde etkiler. Arka hipofiz böylece beyin, hipotalamus ve ön hipofiz hormonları arasında bağlantı kurmaktadır.
Hipofiz bezinin ön bölümünün yetersiz salgı salgılaması halinde ortaya çıkan hastalıkların en önemlileri şöyle sıralanabilir: Hipofiz kaşeksisi (Simmods hastalığı), hipofiz distrofisi (Fröhlich hastalığı) ve hipofiz kökenli cücelik.
Hipofiz bezinin ön bölümünün aşırı salgı salgılaması sonucunda ortaya çıkan rahatsızlıklar akromegali ve hipofiz kökenli devliktir.
Hipofiz bezinin arka bölümünün yetersiz salgı salgılaması ise şeker hastalığına yol açar.
|  anasayfa   |  sayfa başı  |   geri  |