|
Türkiye, iklim koşulları ve yer şekillerinin doğal yapısına bağlı olarak sık bir akarsu ağına sahiptir. Ancak akarsularımızın uzunlukları fazla değildir. Türkiye`nin bir yarımada oluşu ve dağların genellikle kıyılara paralel sıralar halinde uzanması, uzun akarsuların oluşmasını engellemiştir. Kıyılardaki dağlardan kaynağını alan akarsular, kısa bir yol aldıktan sonra denize ulaşır. En uzun akarsuyumuz olan Kızılırmak`ın boyu (İç Anadolu`da genişçe bir kavis çizdiği halde)1355 km`yi ancak bulur. Akarsularımızın diğer bir özelliği de, taşıdıkları su miktarının az olmasıdır. Türkiye`nin büyük bir bölümünün yarı kurak iklimin etkisinde olması nedeniyle az yağış alması bunun başlıca nedenidir. Akarsularımızın taşıdıkları su miktarı azlığının diğer nedeni de,akarsu havzalarının dar oluşudur. Akarsularımızın boyları kısa,kolları da az olduğundan doğal olarak taşıdıkları su,fazla olmamaktadır. Ancak, yağışsız mevsimi olmayan Doğu Karadeniz bölümünün akarsuları her zaman bol su taşımaktadır. Akarsularımızın rejimleri düzenli değildir. Türkiye`de yağış rejimin düzensiz oluşu, ilkbahardaki kar erimeleri ve yazın buharlaşmanın fazla olması, akarsularımızın taşıdıkları su miktarının yıl boyunca büyük değişikliklere uğramasının başlıca nedenlerindendir. Akarsularımızın büyük bir kısmında su seviyesinin en yüksek düzeyde olduğu dönem ilkbahara rastlar. Yatakların eğiminin yazla oluşu, akarsularımızın bir diğer özelliğidir. Bu nedenle akış hızları, dolayısı ile erozyonu hızlandırıcı etkileri fazladır. Bol alüvyon taşır ve denizlere döktükleri yerlerde deltalar oluştururlar. Türkiye`deki akarsuların genellikle denge profilini almamış olmaları, Türkiye’nin son jeolojik dönemde şekillenmiş olmasından, başka bir değişle "genç arazi" yapısından kaynaklanmaktadır. Akarsularımızın hidroelektrik enerji üretimine çok elverişli olmaları da dar ve derin vadiler oluşturmalarının bir sonucudur. Bu nedenle ülkemizde çok sayıda baraj yapılmış ve hidroelektrik santrali kurulmuştur. Akarsularımızın çoğu dağlık kesimlerden inmektedir. Taşıdıkları kum ve çakıllarla yataklarını doldurdukları için denize yakın kısımlarında bile ulaşıma elverişli değildir.
| anasayfa
| sayfa başı |
geri |
|