|
1-Senkron jeneratörlerin uyarılması sırasında gerilim ayarı, uyarma makinesinin uyarma devresindeki bir direnci değiştirerek yapılır. Uyarma akımı, yani jeneratörün uyarma gerilimi genellikle 1:4 ile 1:3 arasında ayarlanmak durumunda olduğundan, uyarma makinesinin de geniş bir gerilim bölgesinde stabil olarak çalışması gerekir. 2-Yol alma akımı denen, re aktif akım, uyarma ayarını gerektirir. 3-Re aktif akım,endüvi reaksiyonu nedeniyle jeneratör geriliminin yükselip alçalmasına etki eder. Bu yüzden normal bir işletme için çok seri çalışan otomatik regülatörlere ihtiyaç vardır. 4-Uyarma akımını ayarlamak, kararlı çalışmayı sağlar. Kararlı çalışma, büyük bir remanens gerilimi ve küçük uyarma akımlarında doyma olayına benzer hemen bükülmeye başlayan bir mıknatıslanma eğrisi yardımıyla elde edilir. 5-Re aktif akım, motor yol aldıktan hemen sonra ani olarak ve büyük bir hızla küçük bir değere düştüğünden, normal işletmeyi sağlamak için hızlı otomatik uyarma ayarı gereklidir. 6-Uyarma akımını ayarlamak, direnç değerini değiştirmekle sağlanır. Bu da, bir tarafında amortisör, diğer tarafında manyetik alanın değişimine bağlı olarak çekme kuvveti değişen bir mıknatıs bulunan bir ayar kolu üzerine, R direnci üzerinde sürtünerek direnç değerini değiştiren bir kontak ile sağlanır. 7-Gerilim değişimiyle meydana gelen manyetik kuvvet, regülatörün ayar kolunu harekete geçirerek direnç değerini değiştirir. Böylece gerekli hassasiyet değerleri içinde gerilim sabit tutulur. 8-Semanlı regülatörler normal stasyoner işletme esnasında sükunette olup, yalnız sabit tutulan gerilimin değişmesi halinde devreye girerler. Bunların alüminyumdan yapılmış bir tamburu vardır. Jeneratör gerilimine bağlı bir bobin sistemi, bu tambur üzerinde Ferraris prensibine göre bir dönme momenti meydana getirir. Bir ucu civardaki bir noktayı, diğer ucu da tambura bağlanmış bir yay bu momente karşı koyar. Tambur iki sektörle irtibat halindedir. Sektörler sağa döndüğü zaman uyarma jeneratörünün uyarma devresine direnç sokulmuş olur. 9-Daha ilk anda tamburun ¾`lük konuma kadar aşırı ayar yapması sonucunda alanın ve EMK`nın hızlı bir şekilde değişmesi sağlanmaktadır. 10- Entegral ve proporsiyonal ayar karakteristikleri mevcuttur. Entegral ayarlamada f yay sistemi, sistem sabit gerilimdeyken her konumda denge halinde bulunacak şekilde düzenlenir. Proporsiyonel ayarlamada ise yay, regülatörün tamburu ancak gerilimin sürekli ve yavaş yavaş yükselmesi halinde sağ tarafa döner. Bu sırada direnç devreden çıkacağından, gerilim düşer. 11-Paralel bağlanmış generatörlerden yalnız biri entegral bir regülatörle donatılırsa bu regülatör tekmil gerilim ayarlamalarını üzerine alabilir. 12-Generatörden çekilen akım ile faz gerilimi arasındaki açı sıfır olduğu zaman URS gerilimi, IR akımı ile 30 dercelik bir açı oluşturur. IR geri kaldığı zaman URS gerilimi ile yaptığı açı da büyür.cosφ=1 iken akım transformatörü tarafından Ro direncinde meydana getirilen gerilimin değeri IRRo`dır. IRRo gerilimi hat akımıyla orantılıdır. Hat akımı büyüdüğü zaman IRRo büyür. Tambura etki eden dönme momenti azalır. Tambur uyarma devresinden direnç çıkarır ve gerilimi yükseltir. Regülatörün proporsiyonel karakteristiği böylece kompanze edilmiş olur. 13- Jeneratörlerden biri çok fazla uyarılmışsa, jeneratörün verdiği vatlı güç, tahrik makinesinin dönme sayısı regülatörü aracılığıyla tayin edilmiş olduğundan, çok fazla uyarılan regülatör fazla miktarda vatsız güç verir. Vatsız gücün büyümesiyle cosφ küçüleceğinden, kompanzasyon etkisini daha az gösterir. Uyarmanın küçülmesiyle cosφ büyümeye başlar. Böylece proporsiyonal karakteristikli regülatörlerde cosφ`ye tabi olarak yapılacak bir kompanzasyon sayesinde bir taraftan gerilim ayarı ve düper taraftan jeneratörlerin cosφ`sinin eşit olması sağlanır.
Ekim Nazım Kaya / 496396
| anasayfa
| sayfa başı |
geri |
|