Dursun Murat Özden

Bilgilik / İpucu

Dursun Murat Özden

    Kategori: FEN BİLİMLERİ
    Konu: Zihinsel İşyükü


İşyerlerinde ve fabrikalarda kullanılan teknolojinin seviyesi yükseldikçe iş görenlerin işi yaparken kullandığı fiziksel güç, yerini zihinsel güce bırakmıştır. Teknolojinin en alt düzeyde kullanıldığı sistemlerde iş gören sistemi harekete geçirmek ve kontrol etmek için fiziksel güç harcar. Teknolojinin üst seviyede kullanıldığı karmaşık sistemlerde ise teknoloji harekete geçirici gücü ve bilgiyi sağlarken insan sistemi kontrol eden elemandır.
Askeri jet uçaklarının oto pilot sistemleri gibi teknolojinin en üst seviyede kullanıldığı sistemlerde ise insan kontrol döngüsünden de çıkartılmıştır. Bu durumda makine güç, bilgi ve kontrolü aynı anda sağlayan mekanizma haline gelmiştir. İnsanın görevi ise süreci izlemek ve yön göstermektir. Teknolojik sistemlerde iş gören üzerindeki "fiziksel iş yükü" zihinsel iş yüküne dönüşmüştür. Tasarım süreçlerinde "zihinsel iş" konusu son zamanlarda daha çok dikkat edilen bir olgu olmuştur. İyi tasarlanmış bir sistem zihinsel iş yükünü en düşük seviyede tutan yada en düşük seviyeye çeken sistemdir. Kullanılan sistemin zihinsel iş yükü değeri üzerinde yorum yapabilmek için bu değerin ölçülmesi gerekir. Bunun için aşağıdaki yöntemler kullanılabilir.
ZİHİNSEL BECERİLER (COGNITIVE SKILLS)
İnsanın, içinde yaşadığı fiziksel dünyada yaşamını kolaylaştıran, bir dolu zihinsel becerisi vardır. Ve tüm bu beceriler ölçülebilir niteliktedir. İnsan karmaşık yapıdaki çıktıları kontrol edebilecek yapıdadır; araba, uçak kullanabilir, klavye kullanabilir, gürültü içindeki anlamlı sesleri seçebilir, şekilleri tanımlayabilir. Ancak zihinsel olarak çok yüklenildiğinde insanın hata yapması doğaldır. Bununla birlikte makinalar gibi biranda bozulmadıkları için daha uzun süreler endüstriyel işlerin bir parçası olacakları açıktır. Yinede insanın zihinsel kaynakları sınırlıdır ve çalışmaya uygun olmayan şartlarda hata üretebilmektedir. Bu hataların kaynağı hafıza ve dikkat olgularıdır.
HAFIZA (MEMORY)
Çalışan hafıza ve uzun süreli hafıza olarak ikiye ayrılır.
ÇALIŞAN HAFIZA (WORKING MEMORY)
En son yaşanan olayların depolandığı hafızadır, burada bilgi sadece kısa sürelerde saklanır. Mesela; 10 saniye önce makinanın sinyal verdiği bilgisi, günlük değiştirilen bilgisayar şifrelerinin bilgisi v.b.
UZUN SÜRELİ HAFIZA (LONG TERM MEMORY)
Çok uzun süreli bilgilerin depolandığı hafızadır, buraya hayat boyu öğrenilen tüm kalıcı nitelikteki bilgi depolanabilir. Mesela; telefon numaraları, işlem sıraları, anılar. "Zihinsel iş yükü" çalışan hafızada oluşur zira buraya kaydedilen bilgi uzun süre saklanmadığı için geri çağırılması gerektiği durumlarda iş gören için zihinsel sıkıntı yaratır. İnsan performansı güvenilir olmadığı için sistemler tasarlanırken uygun donanım ve yöntem seçilerek çalışan hafıza üzerindeki iş yükü en alt düzeyde tutulmalıdır.
DİKKAT (ATTENTION)
Seçici Dikkat ve Bölünmüş Dikkat olarak ikiye ayrılır.
SEÇİCİ DİKKAT (SELECTIVE ATTENTION)
Aynı anda ve aynı çevrede gerçekleşen birden fazla olay arasında seçtiğimiz olaya odaklanmamızı sağlayan zihinsel bir mekanizmadır.
BÖLÜNMÜŞ DİKKAT (DIVIDED ATTENTION)
Aynı anda birden fazla işi yapmamızı sağlar. Mesela; araba kullanırken telefonla konuşmak vb. Seçici dikkati arttırmak için insan-makina sistemlerinde kullanılan kontrol ve gösterge sistemleri kodlanabilir. Mesela yanlış yapıldığında sistemin sesli olarak ikaz vermesi yada kırmızı ışığın yanması buna bir örnektir. Bu sayede iş gören sadece sisteme müdahale eder ve bunu yaparken en alt düzeyde zihnini kullanır. Bu şekilde çalışma sürecince uzun vadede yanlış yapılma oranı azaltılabilir. Aşırı stresli durumlarda seçici dikkat yeterince etkili çalışmayabilir ve önemli nesneleri algılamayabilir. Genellikle pilotaj hatasında kaynaklanan uçak kazaları bu sebepten dolayı oluşur. İnsanların aynı anda birden fazla iş yapabilme kapasitesi fazla değildir. Eğer iş bu gerçeği göz ardı eder şekilde tasarlanmışsa işin yoğun olduğu süreçlerde hata yapılması kaçınılmazdır. Fizyolojik değişkenleri kullanarak insan performansını etkileyen fiziksel iş yükünü önlemek kolaydır. Ancak benzer şekilde zihinsel iş yükü kolayca ölçülemez çünkü zihinsel iş yükünü yaratan sebepler neredeyse sınırsızdır. Zihinsel iş yükünü ölçmek amacıyla 3 ayrı metot geliştirilmiştir:
* Öznesel Oranlamalar (Subjective Ratings)
* Davranışsal Zaman Paylaşımı (Behavioral Timesharing)
* Psikofizyolojik İşaretler (Psychophsiological Indexes)
Öznesel Oranlamalar yönteminde, iş görenlerden çalıştıkları işlere belli bir ölçeğe göre sıralamaları istenerek sonuç alınır.
Davranışsal Zaman Paylaşımı metodunda ise, aynı anda çalışılan iki farklı konu incelenerek zihinsel iş yükü davranışsal etkilere bakılarak bulunur.
Psikofizyolojik İşaretler metodunda ise, nabız atım sayısı ve beyin dalgalarının yoğunluğu bilgileri elde edilerek çalışılan işin iş görende yarattığı psikolojik ve fizyolojik etkiler incelenir.
Bunlardan daha etkili olan bir başka yöntem de NASA Human Performance grubunun kullandığı tüm iş yükünü alt gruplara ayırma metodudur. Burada testi yapan kişiden alt grupları kendileri için sıralamaları istenir. Her bir grubun ağırlığı farklıdır, sonuçta elde edilen sayılardan tek bir değer bulunur, bu değer de işin çalışan üzerinde yarattığı zihinsel iş yüküdür.
|  anasayfa   |  sayfa başı  |   geri  |