Dursun Murat Özden

Bilgilik / İpucu

Dursun Murat Özden

    Kategori: SOSYAL BİLİMLER
    Konu: Budizm


Siddharta Gautama`nın İ.Ö. 6. yüzyılda Hindistan`ın kuzey doğu kesiminde kurduğu, bugün bütün Asya`ya yayılmış din ve felsefe sistemine dayalı olan dine Budizm denir. Bu din doğu dünyasının büyük bölümünün inanç, kültür ve toplum yaşamında önemli rol oynamıştır. Ayrıca 20. yüzyılda Batı`dan da destek almıştır. Bu düne göre önemli dört tane kural vardı. Bu kurallar şunlardır:
1)Yaşam temelde düş kırıklığı ve elem demektir.
2)Elem, kişinin haz, iktidar ve kalıcı bir varoluş arzusunun sonucudur.
3)Düş kırıklığı ve eleme son vermek için arzu duymaya son vermek gerekir.
4)Arzu duymaya ve eleme son vermek için izlenecek sekiz aşamalı yol doğru düşünmek, doğru niyet etmek, doğru konuşmak, doğru davranmak, geçimini doğru yoldan sağlamak, doğru caba harcamak, bilincini doğru tutmak ve son olarak zihnini doğru yoğunlaştırmak.
Budizm`e göre dinsel yaşamın amacı, dünya işlerinin ayak bağından kurtulmak, öncesiz ve sonrasız bir benlik olmadığı gerçeğini kavramak. Bunu başaran kişi, yeniden doğuş döngüsünün üstesinden gelebilir. Ve aydınlanmaya ulaşabilirdi. Fakat bazı insanların Nirvana`yı bir tür hiçlik biçiminde kabul etmesi yüzünde Budizm çoğu zaman ateist bir din gibi görülüp bilindi.

Bu dinin çeşitli kaynaklarda onun İ.Ö 560-480 yılları arasında yaşadığı belirtilmektedir. Gautama`yı Himalayaların eteklerinde Lumbini ormanında dünyaya getiren annesi, doğumdan yedi gün sonra ölmüştür. Çocukluk ve gençlik çağını sorunsuz bir şekilde yaşayan Buddha, çevresindeki acılardan etkilenerek ailesini bırakıp çok sıkı bir çileye girmiştir. Yavaş yavaş etrafında bir cemaat oluşmuştur. Bundan sonraki yıllarda, öğretisini yoğun bir şekilde, Hindistan`ın kuzey doğusundaki Ganj havzasında yaymaya çalışmıştır.
Seksen yaşına bastığı gün, Kuşinagara`da hiç hastalık yüzünden değil yaşı nedeniyle ölmüştür. Hint adetlerine göre, cesedi yakıldıktan sonra külleri yakıldıktan sonra sekiz kişi tarafından paylaşılmıştır. Düşünceleri, ölümünden sonra dört ayrı şekilde ele alınmıştır .Buddha`ya göre "akıl, gelip geçici olaylardan temizlenmelidir. Düşünce zinciri, kontrole imkan olmayan girdaplarda mahvolur gider.”Mutlak Yaratıcı için "hiçbir fani göz Onu görememiştir, Onu görmek için açılan perdenin arkasında, kendisini saklayan bir başka perde çıkar; fakat perdeler sonsuzdur.” İfadelerini kullanır ve şöyle devam eder: "Mutlaka, karanlıklar aydınlanacaktır; ama kurbanlar, armağanlar vererek güçsüz tanrıların himayesini aramaya kalkışmayınız. Göklerde melekler bile geçmiş zamanların meyvesini toplamaktadır. Cehennemin en geniş çukurlarında da şeytanlar cezalarına katlanıyorlar. Kainat ise durup dinlenmeden doğmasına devam ediyor. Sizi bu aleme bağlayan zincirleri koparın! Eşyanın ruhunu ve özünüzü tadın, göksel bir rahatlığa kavuşun
"Ben ki, kardeşlerimin ızdıraplarına ağlarım ve bu alemin tüm acıları ile yaralanmış olan Buddha`yım.” derdi. Fakat sonra "şimdi gülüyorum ve bahtiyarım, zira, hürriyetin varolduğunu, iradenin acılardan ve elemlerden daha üstün olduğunu biliyorum.” Ey ızdırap çekenler, sizler de bilin ki, bu ızdıraba sebep olan yine kendinizsinizdir. Geçmişte yapılan hareketler elem, ileride yapılan hareketler ise, bireye mutluluk verir. Ama bunlar izafidir. Şayet ızdırabın kaynağını bilen kimse, bu ızdıraba sabırla katlanabilirse, aşk ve hakikat için savaşabilirse, her gün biraz daha hareketli ve merhametli olur. O kişi öldüğü zaman, hesaba hazırdır. Sonunda, işkence halini alan tutkuları bilmez, lekeleyen günahı tanımaz. Yeryüzünün hep işkence ve elemden başka bir şey olamayan sevinç ve kederleri, artık onun esenliğini bozamaz. O Nirvanaya girmiştir, bizim gibi yaşayamaz. Fakat, yine hayatla birlik halindedir. Nirvana`ya ereni, bu fani alemde sarsacak hiçbir kuvvet bulunmaz. "Dünya ahire tin tarlasıdır. İnsan dünyada ihtiyar ve iradesiyle iyilik ve kötülükten ne yaparsa hirette onun karşılığını bulur” diyen Buddha`nın yaşamı boyunca çektiği çileler istikametinde, bazı gerçekleri somut bir hale dönüştürdüğü, bir beşerin kazanç hanesinde gördüğü izafi değerleri kayıp olarak nitelendirdiği, özellikle de kendi aslına ve hakikatine ulaştığı, yaşam verilerinden kaynaklanan cümlelerle belirginleşmiş durumdadır.
Budizm ahlakı, doğruluğu, akıl ve aksiyon bakımından kötülüklerden uzak kalmayı yeğler.
Buddha`nın özündeki güçleri fark edip bu güçleri kullanarak belli bir noktaya geldiğini kabul etmekteyiz.

Kaynaklar:

Ana Britannica Ansiklopedisi cilt 5 "Bro – Cih”
www.arabul.com
www.netbul.com
www.yahoo.com
|  anasayfa   |  sayfa başı  |   geri  |