Dursun Murat Özden

Bilgilik / İpucu

Dursun Murat Özden

    Kategori: EDEBİYAT
    Konu: Cahit Külebi


Sivas Lisesi`nden sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümü`nü (1940) İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu öğrencisi olarak bitiren Cahit Külebi, Antalya Lisesi, Ankara Devlet Konservatuarı, Ankara Gazi Lisesi gibi okullarda edebiyat öğretmenliği, Milli Eğitim Bakanlığı müfettişliği yaptı, Kültür ataşesi ve öğrenci müfettişi olarak İsviçre`de bulundu. Yurda dönünce önce kültür müsteşar yardımcısı, sonra da Milli Eğitim Bakanlığı başmüfettişi olarak çalıştı.1972`de emekli oldu.1976`da getirildiği Türk Dil Kurumu genel yazmanlığı görevini 1983`e kadar sürdürdü.
ŞİİRLERİ
İlk şiirleri Nazmi CAHİT takma adıyla Gençlik dergisinde çıkan, daha sonra Varlık, Sokak, Söz, İnsan, Yaratış, Oluşum, vb. dergilerde sürekli şiirler yayımlayan Cahit Külebi yeni şiirin olanaklarıyla geleneği ustaca birleştirmeyi halk kültürü kaynaklarından soylu ama yalın imgeler çıkarmayı başardı. Adamın Biri`nde topladığı şiirlerde yurt gerçeklerini, kırsal kesim insanının acılarını, tasalarını, öfkelerini, sevinçlerini, özellikle yarım ve iç uyaklar da kullanarak yalın ve içten bir dille şiirleştirdi. Rüzgar`da kentlerin karmaşık yapısında sıkışıp kalan, arayışlar içinde olan insanların duygularını, düşüncelerini, eğilimlerini bir türkü tadında yansıttı. Atatürk Kurtuluş Savaşı`nda adlı uzun şiirinde ,Atatürk ve Kurtuluş Savaşı`nı halk şiiri geleneğine yaslanan duyarlı ve destansı bir dille anlatan Cahit Külebi, Yeşeren Otlar,Süt gibi yapıtlarında şiir dünyasını daha da derinleştirerek değişik bir anlatıma ulaştı. Sağlam bir gerçekçilik temeline oturttuğu şiirlerinde sözcükler arası çağrışımların ilgisini önce dizelere, sonra da şiirin bütününe yayarak anlamlı ve iletisi sağlam şiirler verdi.
BAŞLICA YAPITLARI
Adamın Biri
Rüzgar
Yeşeren Otlar
Şiirler
Atatürk Kurtuluş Savaşı`nda
Süt
Yangın
DOSTLARA TÜRKÜ
Dostlar bilin ki burada
Bir fakir Cahit Külebi
Garaja çekilmiş hurda
Paslanmış kamyonlar gibi
Bekler durur Ankara`da.

Ne kadın, ne aşk, ne kumar
Ne çalışmak, akşama dek;
Yüz vermez oldu sokaklar
Bir bardak su, biraz ekmek,
Yaşa yaşadığın kadar!

Gel be dünyalık hevesim
Sokul bir parça yanıma!
Toplasalar çıkmaz sesim
Bütün kızları başıma,
Gelmez elimi süresin.

Hasreti yeşerten, ufak
Ufak esen mavi rüzgâr
Nerede rüyalı ve uzak
Bildir gezdiğim tarlalar!
Dul bir kadın kadar sıcak!
|  anasayfa   |  sayfa başı  |   geri  |