|
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü`nü bitiren, Sabahattin Kudret Aksal, İstanbul`da çeşitli öğretim kurumlarında felsefe öğretmenliği Çalışma Bakanlığında iş müfettişliği, İstanbul Belediyesi Müfettişliği,Belediye Konservatuarı ve Şehir Tiyatroları Müdürlüğü gibi görevlerde bulundu.1977`de emekli oldu. ŞİİR ANLAYIŞI İlk şiiri Varlık dergisinde yayımlanan Sabahattin Kudret Aksal,öykü ve tiyatro dalında da yapıtlar ortaya koymuştur. İlk şiirlerinde özellikle Orhan Veli ve Cahit Sıtkı Tarancı`nın etkileri görülür. Günlük yaşamdan verdiği kesitlerle yaşamı şiire geçirmeye çalışan ozan, kendi “kaygılarını”, “yüreğindeki tatsızlıkları” anlatır; çevredeki insanların acıklı durumunu dile getirir. Yaşamı “sürgit yanlış” sayan, bu yüzden şiirini yalnızlık, sakin yaşama, gemiye binip düşsel bir evrene gitme gibi konular çevresinde geliştiren Sabahattin Kudret Aksal, bir konuşmasında “Şiir ne yargılar, ne açıklar. Sadece bir izdüşümü saptar, okura o izdüşümünü vermek ister(...)” demiştir. Simgeye pek yaslanmayan, ama yalın imgeleri ustaca yaratan Aksal, “şiirde aradığı başlıca ölçütlerden birinin ezgisel bir aydınlık” olduğunu açıkça belirtmiş, şiirde dilin kullanımıyla sağladığı etkileyici anlatımı, öykü ve oyunlarında da sağlamaya çalışmıştır: “Şiir düz yazımsal da olabildiğine göre, neden bir öykü şiirin ta kendisi olmasın, şiire çok yakın olmasın!”.Öykülerinde de kişisel yaşantılardaki küçük mutlulukları, yaşama sevincini,gözlem ve ayrıntı zenginliği içinde tasarlanmış bir düşsel yaşama temel yapmaya çalıştığı görülür. BAŞLICA YAPITLARI Şarkılı Kahve Gün Işığı Duru Gök Zamanlar Bir Zaman Düşü Buluşma Elinle Çizgi Eşik AŞKA BENZER Aşka benzer bir duygu uyanmaya görsün içimde Dağılır gider kaygılarımın bulutu Gözümde aranır tazelenir mavi Kulaklarımda eski yolculuklardan bir uğultu Donuverir söyle bir dünya, kayar yerinden ağaç Sudaki çağrı ne havada bu ne koku böyle Görünce alışkanlıkların tükendiği dostlukların da Çıkıverdiğini çevremin ortaya bir başka kılıkla Bir karıncalanmadır duyarım ayaklarımda Elden geçirilmiş direkleri, yelkeni yeni Yosunu alınmış tekneler de böyle olur olursa Çaresiz, artık kimse tutamaz beni Evimmiş,işimmiş ,kentimmiş anlamam Eşyasını dağıtıp yola düşen kişi örneği Basar giderim bir bilinmedik yere doğru Budur derim ne de olsa bu işin gereği Bundan sonra bana artık yol görünsün İster bir yeşil ağaçlık arasında Bir toprak, ister susuzluktan çatlamış kıraç Yüreği ışımışsa bir kez ne der görüntü adama Yoldayım ya gene de gelmez aklıma Bu deli tutku düşüme tez ulaşmak için mi Belki de ereğim başka, bir güzel kaçmak Neyin nesi bu olan biten bilmem ki Gözümde arınır tazelenir mavi Kulaklarımda eski yolculuklardan bir uğultu Aşka benzer bir duygu uyanmaya görsün içimde Dağılır gider tüm törelerin bulutu.
| anasayfa
| sayfa başı |
geri |
|