|
Tanzimat dönemiyle birlikte Batı`ya yönelen genç kuşak, Batılılaşmanın hangi noktalarda olması gerektiğini düşünmeden "her yönüyle Batılı olmak" hevesine kapılmıştır. Bunun sonucu olarak da gerek toplum gerekse aile yapısında meydan gelen büyük sarsıntıların yanı sıra, çözülmeler de görülmeye başlamıştır. Bu büyük değişim sonucu toplumda yaşanan Doğu-Batı çatışması, çok sayıda sanatçının roman, hikaye ve yazılarına konu olmuş, yanlış Batılılaşmanın getirdiği sosyal problemler, bu eserlerde en çarpıcı örneklerle dile getirilmişti. Peyami Safa`nın Fatih-i Harbiyesi de bu romanlardan birisidir. Kitabın konusu kısaca şöyledir: Neriman ve Şinasi, İstanbul`da Darülelhan`da iki gençtir. Neriman Fatih semtinde oturan, geleneklerine bağlı bir ailenin kızıdır. Muhafazakar bir genç olan Şinasi ile, yine muhafazakar bir ailenin kızı Neriman birbirlerini severler. geleneklerine son derece bağlı olan Neriman`ın babası Faiz Bey her bakımdan beğendiği ve kendine yakın gördüğü Şinasi ile Neriman`ın evlenmelerini istemektedir. Ancak Neriman Fatih`deki yaşam tarzından hiç de memnun değildir, O Harbiye`deki hareketli, danslı, alafranga hayata özenmektedir. Bu iki gencin hayat felsefeleri birbirinden oldukça uzak lduğu için sevgileri uzun sürmez. Neriman kendisini tertemiz duygularla seven Şinasi`den gittikçe uzaklaşır ve Beyoğlu`nda tanıştığı ve kendisi gibi alafranga yaşamı benimsemiş olan Macit`e bağlanır. Bu arada Neriman Darülelhan`ı da bırakmıştır. Neriman`a göre hayat Beyoğlu`ndadır. Artık sık sık Beyoğlu`nda arkadaşlarıyla buluşup gece geç vakitlere kadar eğlenmektedir. Fakat Neriman`ın bu davranışları, babası ve eski arkadaşlarıyla arasının bozulmasına neden olmuş ve Neriman babasıyla sık sık tartışır olmuştur. Her şeye rağmen Neriman bunları görmezden gelmekte ve "daha modern" olmak istemektedir. Alafranga hayatın içinde ilerledikçe Neriman, bu yaşam tarzının da çirkin tarafları olduğunu fark eder ve o günlerde dinlediği bir hikaye onu yaptıkları konusunda çok etkiler. Bu hikaye bir Rus kızının hikayesidir ve hikayede kız tutkularına yenik düşüp sevgilisinden ayrılmaktadır, daha sonra da yaptıklarının yanlış olduğunu fark eden kız pişmanlık içinde sevgilisinden af diler ama sevgilisi onu bağışlamaz. Mutsuz biten bu hikayenin aslında ona ne kadar da yakın olduğunu farkeder Neriman. Daha sonraki günlerden birinde Neriman`ın da bulunduğu bir sohbette Faiz Bey, Şinasi ve arkadaşları gençler arasında moda olan Batı taklitçiliğini eleştirirler. Neriman bu konuşmadan da oldukça etkilenir ve sonunun hikayedeki Rus kızı gibi olmaması için eski yaşamına ve Şinasi`ye geri döner. Artık Neriman ne Beyoğlu`nu, ne Macit`i ne de gösterişli baloları düşünmektedir.
| anasayfa
| sayfa başı |
geri |
|