Dursun Murat Özden

Bilgilik / İpucu

Dursun Murat Özden

    Kategori: TARİH
    Konu: Kafkas Cephesi


Birinci Dünya Savaşında Osmanlı topraklarında açılan ilk cephedir.
SEBEPLERİ
Osmanlı Devleti Rusya’ya yönelik olarak düzenlediği Karadeniz baskını
Rusların doğu Anadolu`dan çıkartılmak istenmesi
Osmanlı-Alman planı olan Kafkaslardan Hindistan’a varmak Türkistan`a ulaşmak ve Rusya’nın esareti altındaki Türkleri birleştirmek ve ayaklandırmak amacıyla başlamıştır.
GELİŞMELER
Osmanlı İmparatorluğu için en önemli savaş Ruslarla Kafkas Cephesinde başlamıştır. Sarıkamış dolaylarında toplanmış olan Rus birlikleri ile harekete geçmişler ancak çok geçmeden Enver Paşanın iyi hesaplanmamış saldırısı ile karşılaşmışlardır.
Önceleri Enver Paşanın başarı kazanmış, ancak soğuk, yolsuzluk ve hastalık Türk ordusunu iyice yıpranmış ve çok geçmeden bu saldırı büyük kayıplar yüzünden durdurulmak zorunda kalınmıştı. Bunun üzerine bir süre Kafkas Cephesinde sessizlik sürüp gitmişti. Ancak 1915 yazında, çarpışmalar başlamış ve Ruslar 1916 yılı başlarında Erzurum’a doğru ileri harekete başarı ile sonuçlandı ve 1916 Şubatında Erzurum, 19 Şubatta Muş, 3 Martta Bitlis, 19 Nisanda Trabzon ve 25 Temmuzda Erzincan Rusların eline düşmüştür. Böylece Rusların Kafkas saldırıları başarı ile sonuçlanmış ve Bağlaşma Devletlerinin İran üzerinden Hindistan`a varmak umutları suya düşmüştür. Ancak Mustafa Kemal Çanakkale savaşlarından sonra bu cephenin komutanlığını almış ve Muş ve Bitlisi Geri almıştır. (1916)
Rusya bu savaşlarda Ermenilerin 93 Harbinde olduğu gibi Osmanlı yönetimine karşı ayaklandırdı. Bunun üzerine Osmanlı Devleti “Techir” Kararnamemsi yayınlayarak bölgedeki Ermenileri Musul, Suriye ve Lübnan`a göç ettirdi.
Ancak Rusya’da 1917 yılı sonu sonbaharında ihtilal çıktı. Bu çok önemli olay sonucunda Rusya’daki yüzlerce yıllık Çarlık yönetimi yıkıldı, yerine yeni esaslara dayanan bir Devlet kuruldu. Bu yeni devletin başındakiler Rusya’nın savaşı sürdürmesinin mümkün olmadığını anladıklarından Bağlaşma Devletleriyle barış istediler. Sonunda 3 Mart 1918 tarihli Berst-Litovsk Antlaşmasını imzaladılar.
BERST-LİTWSK ANTLAŞMASI (9 ŞUBAT-3 MART 1918)
Rusya’nın Almanya, Avusturya-Macaristan, Bulgaristan ve Osmanlı Devleti ile imzaladığı bir antlaşmadır.
Ruslar 1878 yılında Berlin Barışı ile aldıkları Kars, Ardahan ve Batum bölgelerini geri vermiştir.
ANTLAŞMAININ ÖNEMİ
Almanya’nın Doğusundaki cephe kapanmıştır.
Osmanlı Devleti ile Sovyet Rusya arasındaki yapılan tek antlaşmadır.
Osmanlı Devleti I Dünya savaşında toprak kazancı sağladığı tek antlaşmadır.
İran ve Kafkas Azarbeycanı işgal eden Türk kuvvetleri Kuzey Kafkasya’ya doğru ilerliyordu. İzzet Paşa, Bulgar ve Filistin cepheleri yarıldığı için mütareke yapmaya çalışıyordu. İstanbul2a Doğudan kuvvet getirmek, üç sancağın elde kalmasını sağlamak amacıyla Kafkasya ve İran’ın boşaltılması için emir verdi. Mütareke imzalandı gün ( 30 Ekim 1918 ) kuvvetin çoğu Berst-Litovsk sınırı ( 1877 sınırı gerisine çekilmişti.
Müttefikler Berst-Litovsk antlaşmasını tanımayarak üç sancağın (Kars, Ardahan ve Batum ) boşaltılmasını istediler. Hükümet bu isteği kabul etmiş ise de Genelkurmay Başkanı Cevat Paşa, Doğudaki 9. Ordunun Komutanı, kış zorluklarını ileri sürerek, boşaltmanın ilkbaharda başlamasını teklif ettiler.
Üç sancakta ordunun altı aylık yiyeceği ile bir çok silah ve cephane vardı. Bunların geriye taşınmaları uzun zaman sürecekti. Ruslar tarafından istila eden Doğu Anadolu’da halk göç etmişti, kalanlar da açlık sıkıntısı çekiyorlardı. Bu durumda geriye çekilen ordu da açlık sıkıntısı çekecekti.
Boşaltmanın başlama tarihi görüşülürken, zor kullanmak için 7 Aralıkta bir İngiliz tümeni Batum’a çıkarıldı. İngilizler burada bir çok silah ve cephaneye el koydular.
Üç sancakta şura hükümetleri kuruluyordu. Bunların genel merkezleri Kars idi. 12 Şubatta İngilizler Kars hükümetine dağıtarak üyelerine Malta’ya sürdüler. Diğerleri Ermeni saldırılarına karşı yurtlarını savunuyorlardı. Ordu Şubat ayında 1878 sınırı gerisine çekilmişti.
İngilizler Yakup Şevki Paşanın İstanbul’a getirilmesini istediler. 9. Ordu karargahı kaldırılarak Erzurum’da dört tümenli 15.Kolordu kuruldu. Açıkta kalan Yakup Şevki Paşanın, İstanbul’a giderse yakalanması ihtimali vardı. Erzurum Müdafaa-i Hukuk Şubesi bunu hatırlatarak, paşanın milli hareketin başına geçmesini istedi.
Gözlerinden çok rahatsız olan Paşa, bu haliyle kalsa bile yararlı olmayacağını söyleyerek İstanbul’a gitti. İstanbul’da Haydarpaşa hastanesine yatırılan Paşa tedavisi bittikten sonra, İngilizler tarafından yakalanarak Malta’ya götürüldü.
Ermeniler yerli Şura kuvvetleriyle çarpışarak sınıra doğru ilerliyorlar, girdikleri yerlerde katliam yapıyorlardı. Bir yandan da Karadeniz kıyılarına Rum çeteleri çıkarılarak Pontosculuk hareketi Trabzon’dan, Samsun, Amasya ve Tokat’a kadar yayıldı.
Elli bin kişi bırakılan ordunun tümenlerinde iki bin kişi kalarak kadro haline gelmişlerdi. Mart sonuna kadar ittifak devletlerine 48 bin tüfek, 186 bin sürgü kolu, 294 top teslim edildi. 268 topun da kamaları alındı. Silah toplamaya devam ediliyordu.
Ordu silahsızlandırılarak aciz bir duruma getirilmiş, memleketin stratejik noktaları tutulmuştu. Artık Anadolu’nun taksimi hakkında önce hazırlanmış olan planlar kolayca uygulanabilecekti. İşte Mustafa Kemal böyle bir durumda Samsun’a gelmiştir. Bundan sonraki olaylara “Türk Kurtuluş Savaşı” da görebiliriz.
|  anasayfa   |  sayfa başı  |   geri  |