Dursun Murat Özden

Bilgilik / İpucu

Dursun Murat Özden

    Kategori: ÇEVRE
    Konu: Rio Konferansı ve Gündem 21


3-14 Haziran 1992’de Rio de Janeiro’da toplanan Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı,16 Haziran 1972`de Stockholm’de, Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi Konferansınca kabul edilen bildirgeyi onaylayarak ve onu geliştirmeyi amaçlar. Devletler, toplumların anahtar sektörleri ve insanlar arasında işbirliği olanakları yaratarak, yeni ve eşitlikçi bir küresel ortaklık kurmayı hedefler. Küresel çevre ve kalkınma sistemlerini koruyarak, herkesin çıkarlarına saygılı uluslararası antlaşmalar için çalışır. Stockholm Konferansı ve Brundtland Raporunda ele alınmayan “yoksulluğun ortadan kaldırılması” fikri bu konferansın son bildirgesinde yer almıştır. Bildirgede özetle belirlenen ilkeler aşağıdaki gibidir.
- Sürekli ve dengeli kalkınma ilkesinin odak noktasının oluşturan insanlar doğa ile uyumlu , sağlıklı ve üretken bir yaşam hakkına sahiptir.
- Kalkınma hakkı, bugünkü ve gelecek kuşakların kalkınma ve çevre gereksinimleri arasında denge kurularak gerçekleştirilmelidir.
- Sürekli ve dengeli kalkınma gerçekleştirilirken, çevrenin korunması bağımsız olarak el alınmalı, kalkınma süreci ile bütünleştirilmelidir.
- Tüm devlet ve insanlar, yoksulluğun ortadan kaldırılmasına çalışmalı dünya halkları arasındaki yaşam düzeyi farkları azaltılmalıdır.
- Küresel işbirliği çerçevesinde, varsıl ülkeler kalkınmakta olan ülkelere araştırma, teknoloji ve mali kaynak açısından yardım etmelidirler.
- Çevre konusundaki
tüzel düzenlemelerin uygulanabilmesi için, ülkelerin
yapılarına uygun olması gerekmektedir.
Konferansa tartışma için sunulan maddeler “Gündem 21” adı altında toplanmıştır. Yoksullukla savaşım, tüketim kalıplarının değiştirilmesi, gelişmekte olan ülkelere mali ve teknik yardım, sürekli ve dengeli insan yerleşimleri kalıplarının geliştirilmesi, çevre ve kalkınmanın karar verme sürecinde bütünleştirilmesi gibi ilkeleri içeren Gündem 21, tüm çabalara rağmen ana amacını oluşturan maddeler üzerinde anlaşma sağlanamadığından kapsamı daralmıştır. Gelişmiş ülkelerden yoksullara yönelik teknoloji, mali kaynak aktarımı, su kaynaklarının ve bunların canlı kaynaklarının korunması, kimyasal ve radyoaktif atıkların yönetimi, veri ve bilgi akışı konularında ortak bir görüşe varılmadan konferans sona ermiştir.
Gündem 21 çerçevesinde, “yerleşmelerin sürdürülebilir gelişmesinin desteklenmesi” de ayrı bir bölüm olarak yer almıştır. Bu bölüm kapsamında 8 ana başlık belirlenmiştir.
1- Herkese yeterli konut sağlanması
2- Yerleşme yönetiminin geliştirilmesi, iyileştirilmesi,
3- Sürdürülebilir arazi kullanım planlama ve yönetimin desteklenmesi,
4- Çevresel altyapının sağlanmasında bütüncül bir yaklaşımın desteklenmesi,
5- Yerleşimde de sürdürülebilir enerji ve ulaşım sistemlerinin desteklenmesi,
6- Afete maruz bölgelerde yerleşmelerin planlama ve yönetiminin desteklenmesi,
7- Sürdürülebilir inşaat faaliyetlerinin desteklenmesi
8- Yerleşmelerin gelişmesi amacıyla insan kaynaklarının geliştirilmesi ve kapasite oluşturulması,
Bunun yanında sürdürülebilir gelişmenin kent ölçeğinde sağlanabilmesi için, yerel yönetimlerin kendi Gündem 21’lerini uygulanabilir bir yaklaşım çerçevesinde oluşturmaları önerilmektedir.
Rio Bildirgesinin İlkeleri aşağıdaki gibidir;
İLKE 1 - İnsanlar sürdürülebilir kalkınma çabalarının merkezini oluştururlar. İnsanların doğa ile armoni içinde sağlıklı ve verimli bir yaşam sahibi olmak haklarıdır.
İLKE 2 - Birleşmiş Milletler Kuruluş Senedi ve uluslararası hukuk kurallarına göre, ülkeler egemenlik hakları çerçevesinde kendi doğal kaynaklarını kullanır ve çevre politikalarını oluştururlar. Ancak, devletler bu eylemleri sırasında kendi egemenlik sınırları dışındaki bölgelerin ve ülkelerin çevresine zarar vermeme sorumluluğunu da taşırlar.
İLKE 3 - Kalkınma hakkı, şimdiki ve gelecekteki kuşakların çevresel ve kalkınma ihtiyaçlarını adaletle etkileyecek şekilde kullanılmalıdır.
İLKE 4 - Sürdürülebilir kalkınma şekli yaratmak amacıyla çevre koruma, kalkınma sürecinin bir parçası olarak görülmeli ve hiçbir zaman ondan ayrı düşünülmemelidir.
İLKE 5 - Dünya üstünde yaşayan insanların çoğunluğunun ihtiyaçlarının daha iyi karşılanması ve hayat standardındaki eşitsizlikleri azaltmak amacıyla, yayılan yoksulluğu engellemenin vazgeçilmez bir ihtiyaç teşkil etmesi durumu, bunu tüm devletlere ve bireylere sahip olunanı koruyan bir kalkınma için iş birliği yapılması gereken temel bir görev haline getirmektedir.
İLKE 6 - Az gelişmiş olan, çevresel olarak yaralanma riski yüksek olan ve değişik durum ve ihtiyaçlarından dolayı gelişmekte olan ülkelere özel öncelik tanınmalıdır. Çevre ve kalkınma alanındaki uluslararası faaliyetlerde tüm devletlerin istek ve ihtiyaçlarına hitap edilmelidir.
İLKE 7 - Devletler dünya eko sisteminin sağlığının ve bütünlüğünün korunması ve muhafaza edilmesi konusunda global bir ortaklık ruhuyla iş birliğine gitmelidirler. Farklı çevresel kötüleşmelere global bakış, devletlere ortak fakat birbirinden ayrı sorumlulukları getirmektedir. Gelişmiş ülkeler, sürdürülebilir kalkınmadaki uluslararası denetleme sorumluluklarını kontrol ettikleri finansal kaynakları, toplumlarının global çevreye olan etkileri ve teknolojileri açısından kabul etmektedirler.
İLKE 8 - Muhafazacı bir kalkınma ve tüm insanlara daha yüksek bir yaşam kalitesi sağlamak amacıyla, devletler sahip olunana zarar verebilecek bir üretimin ve tüketimin tüm örneklerini azaltmalı ve ortadan kaldırmalılar ve buna uygun uygulamaları ilerletmelidirler.
İLKE 9 - Devletler, bilimsel ve teknolojik bilgi alışverişiyle bu yeni ve yaratıcı teknolojilerin kalkınma, uyarlanması ve aktarılması konularında iş birliğiyle muhafazacı kalkınma güçlendirmelidirler.
İLKE 10 - İlişkin platformdaki çevre konuları tüm ilgili devletlerin iştiraki ile en iyi şekilde işlenilir. Ulusal düzlemde, her birey toplumlarındaki çevresel risk taşıyan madde ve faaliyetler konularında bilgi ve enformasyona ulaşabilirler ve tartışma sürecinde iştirak edebilirler. Devletler çevre konularında toplum bilincini destekler ve teşvik ederler ve enformasyonu yaygın bir şekilde ulaşılır kılarak katılımı arttırırlar. Hukuki ve idari gelişmelere, ve ilgili düzeltme ve iyileştirmelere geniş ulaşım sağlanır.
İLKE 11 - Devletler çevre konularında etkili yasal düzenlemeler getirirler. Çevresel standartlar, amaca yönelik yönetim ve öncelikler çevre ve kalkınma şartlarını yansıtmalıdır. Bazı ülkeler tarafından konulan standartlar diğer bazı ülkelerde haksız ve uygun olmayan sosyal ve ekonomik sonuçlar doğurabilir.
İLKE 12 - Devletler, tüm devletlerde ekonomik büyüme ve sürdürülebilir kalkınma sağlayacak destekleyici ve açık uluslararası bir ekonomik sistemin geliştirilmesinde ve çevre sorunlarının daha iyi belirlenmesi amacıyla işbirliğine gitmelidirler. Çevresel maksatlar taşıyan ticaret politikası uygulamaları kendince ve keyfi ayırımlar teşkil etmemeli veya uluslararası ticarete gizli kısıtlamalar getirmemelidir. İthal eden ülkenin hukuki düzenlemelerinin dışında kalan çevresel mücadelelere yönelik tek taraflı faaliyetlerden kaçınılmalıdır. İç veya global çevre sorunlarını belirleyici çevresel uygulamalar mümkün olduğunca uluslar arası fikir birliğine dayanmalıdır.
İLKE 13 - Devletler, kirlenme veya çevresel zararın kurbanları için sorumluluk ve bedel hususunda ulusal yasalar kalkındırmalıdırlar. Devletler, aynı zamanda daha hızlı ve kesin bir tavırla kendi yasaları veya diğer yasaları idareleri çerçevesinde oluşmuş çevresel hasarın ters etkileri için sorumluluk ve bedel hususunda daha fazla uluslararası hukuk kalkındırma konusunda iş birliğine gitmelidirler.
İLKE 14 - Devletler, şiddetli çevre zararlarına neden olan veya insan sağlığına zararlı olarak görülen herhangi madde ve faaliyetlerin diğer ülkelere taşınmasının önüne geçilmesi hususunda etkili bir iş birliğine gitmelidirler.
İLKE 15 - Çevreyi korumak amacılı ihtiyati yaklaşımlar devletlerin kendi olanaklarına bağlı olarak uygulamaya sokulmalıdırlar. Ciddi veya tekrar düzeltilemez zararlar söz konusu ise bilimsel düzeyin eksikliği çevresel kötüye gidişi engellemek için hayata geçirilecek uygulamaları ertelemek için bir sebep teşkil etmemelidir.
İLKE 16 - Ulusal otoriteler, çevre masraflarının içerden karşılanmasına ve ekonomik gereçlerin geliştirilmesine kirletenin masrafları karşılaması prensibiyle gayret etmelidirler. Bunun gerekli toplumsal ihtiyaçların ve uluslararası ticaret ve yatırımlarının şeklini ve akışını bozmamasına dikkat edilmelidir.
İLKE 17 - Çevresel etki değerlendirilmesi -ulusal bir etken olarak- söz konusu olan faaliyetler için ele alınmalıdır. Mühim ters etkilere sahip olabilecek faaliyetler ulusal otoritelerin yeterliliğinin bir göstergesidir.
İLKE 18 - Doğal bir felaketle karşı karşıya olan veya ani zararlı sonuçlar yaratabilecek herhangi bir acil çevre sorununa sahip devletlere uluslararası topluluk tarafından her türlü yardım yapılmalıdır.
İLKE 19 - Devletler, muhtemel olarak mühim iç çevre sorunlarından etkilenebilecek olan ülkelere samimiyetle ve zamanında bildirme ve gerekli bilgi sağlanmalıdırlar.
İLKE 20 Kadınlar çevresel idare ve kalkınmada hayati bir göreve sahiptirler. Bu sebepten onların tam katılımları sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında bir temel teşkil eder.
İLKE 21 - Genç insanların yaratıcılıkların, ideallerinin ve cesaretlerin harekete geçirilmesi hepimiz için daha iyi bir gelecek, sürdürülebilir kalkınma ve global ortaklığın ilerlemesini sağlayacaktır.
İLKE 22 - Yerli insanlar ve toplulukları ve diğer yerel topluluklar bilgi birikimleri ve geleneksel fiili tecrübeleri açısından çevresel gelişme ve idaresinde hayati öneme sahiptirler. Devletler, bunların kimliklerini, kültürlerini ve gereksinimlerini tanımalı, uygun şekilde desteklemeli ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında etkili katılımlarını mümkün kılmalıdırlar.
İLKE 23 - Baskı, hakimiyet ve işkal altındaki insanların doğal kaynakları ve çevreleri korunmalıdır.
İLKE 24 - Savaşlar tabii olarak sürdürülebilir kalkınmaya zarar vermektedirler. Bu yüzden devletler savaş zamanında çevre korumaya ilişkin uluslararası hukuka saygılı kalmalı ve eğer gerekliyse devamında iş birliğine gitmelidirler.
İLKE 25 - Barış, kalkınma ve çevre koruma birbirinden ayrılamaz ve bağımsızlardır.
İLKE 26 - Devletler tüm çevre konulu antlaşmazlıklarını barışçıl ve Birleşmiş Milletler İmtiyazı ile uyum içinde çözümlemelidirler.
İLKE 27 - Devletler ve insanlar iyi niyet ve ortaklık ruhuyla bu bildirgenin hazırlanmasında ve sürdürülebilir kalkınma alanındaki uluslararası hukuk kalkındırma çalışmalarında iş birliğine gitmeliler.
|  anasayfa   |  sayfa başı  |   geri  |