|
"Dünyanın Güneşe Dönük En Güzel Yüzü" Bana göre Semerkant’ta belirtilmek istenen en önemli nokta Ömer Hayyam’ın felsefesidir. Bu felsefe kısaca; Hümanist ve alçakgönüllü olmak, gününü gün ederek yaşamak, hayattan zevk almak,aşk ve şaraptır. Hayyam’ın dörtlükleri ve yaşamı tamamen bu felsefeyi desteklemektedir. Öğrenimi tamamlayan Ömer Hayyam kendisine bugünlere kadar uzanacak bir ün kazandıran Cebir Risaliyesi`ni ve Rubaiyat`ı Semerkant`ta kaleme almıştır. Dönemin üç ünlü ismi Nizamülmülk, Hasan Sabbah ve Ömer Hayyam bu şehirde bir araya gelmiştir. Dönemin hakanı Melikşah, adı devlet düzeni anlamına gelen ve bu ada yakışır yaşayan veziri Nizamülmülk`e çok güvenir. Ömer Hayyam ile ilk kez Semerkant`ta tanışan Nizam onu İsfahan`a davet eder. Orada buluştuklarında O`na devlet hülyasından bahseder ve bu büyük hayalinin gerçekleşmesi için Hayyam`dan yardım ister. Fakat Hayyam devlet işlerine karışmak istemez ve teklifini geri çevirir. Saray entrikalarından hayatının sonuna kadar uzak kalmayı yeğler. Ama kendisi yerine, bilgisine güvendiği, İsfahan`a gelişi sırasında tanıştığı Hasan Sabbah`ı önerir. Hasan ise Nizam`ın yerine göz diker ve ona bir oyun oynar. Melikşah ise bu oyunun kendisine oynandığını sanır ve Hasan`ı sürgüne gönderir. Sabbah`ın bu harekete cevabı ağır olur. Haşhaşiler tarikatını kurar ve 7 yıl sonra Semerkant`a geri döner. İsmaliye mezhebine bağlı olan Hasan, bütün şehirlere gidip insanları kendisine inandırmayı başarıyor, onlara din bile değiştiriyordu. Özel eğitimlerle çalıştırdığı müritleriyle en kanlı katliamları gerçekleştirirler. Terken Hatun (Melikşah`ın cariyelerinden biri) Hasan ile anlaşır ve Melikşah`ın da izniyle Nizam`ı ortadan kaldırırlar. Nizam`ın ölümünden sonra O`na bağlı beş subayı onun öcünü alacaklarına ant içerler. Daha 40 gün dolmadan Melikşah zehirlenerek öldürülür, Terken Hatun yatağında ölü bulunur. Üçüncü kurban ise Cihan`dır. Cihan, Terken Hatun`un sağ koluydu ve daha da önemlisi Ömer`in tek aşkıdır. Ancak asıl hedef Hasan`dır. Bunun için, belki görüşürler umuduyla, Ömer`in yanına Vartan adlı subay gönderilir. Kısa sürede Ömer’le çok yakınlaşan Vartan, bir gece Hasan tarafından boğazı kesilerek öldürülür. Hasan el yazması Rubaiyat`ı alır ve kaçar. Bunun üzerine Hasan, Ömer`i kendi kalesinin bulunduğu yere çağırır ancak Ömer doğduğu yer olan Nişabur`a gitmeyi tercih eder. 4 Aralık 1131`de, çalışırken, gözlerini bir daha açmamak üzere kapatır.
| anasayfa
| sayfa başı |
geri |
|