Dursun Murat Özden

Bilgilik / İpucu

Dursun Murat Özden

    Kategori: FEN BİLİMLERİ
    Konu: Fotosentez


Foto, ışık, sentez ise birleşim anlamına gelmektedir. Yeşil bitkiler kendi besinlerini kendileri yapar, ihtiyaç duydukları enerjiyi Güneş`ten alırlar. Yeşil bitkilerin ışık enerjisinden yaralanarak besin olayına "Fotosentez" denir. Yeşil bitkiler fotosentez ile Güneş enerjisinin bütün canlıların beslenmesini sağlayan kimyasal enerjiye çevrilmesine yarayan işini gerçekleştirir.
Bazı organizmalar kendi besinlerini fotosentez diye bilinen bir işlemle yapılabilmektedirler. Fotosentez olmasaydı soluduğumuz karbondioksitten boğulabilirdik. Tüm canlılara (tüm canlı varlıklar) hayat veren enerjiyi fotosentez temin eder. Yeşil bitkilerin güneş ışığı ile "karbondioksit", su gibi inorganik maddelerden organik madde (besin) yapması olayına da "fotosentez" denilebilir.
Solunan oksijende fotosentez sonucu ortaya çıkar . Yeryüzündeki yeşil bitkiler saf oksijen üretir. Bitkiler, Güneş enerjisi ile karbondioksit ve su, oksijen ve karbonhidratlara dönüştürürler. Bu sayede fotosentez, Güneş ve Dünya`daki enerji ihtiyacı olan canlılar arasında canlı bir köprü oluşturur. Bu olayda yeşil bitkiler ışıkta karbondioksit su gibi basit
inorganik bileşiklerden karmaşık yapılı organik moleküller yapar ve olay sonucunda oksijen yapar oksijen gazını serbest olarak havaya verirler. Ancak serbest kalan oksijenin bir kısmı bitki konumunda kullanılır. Yapılı, yüksek bitkilerde genel olarak yaprakta meydana gelir. Bu olayda kullanılan tuzlarla birlikte topraktan alınır. Her yıl fotosentez olayı ile ortalama 200 milyon ton karbon besin maddeleri haline çevrilir.
Modern araçlarla yapılan incelemeler sunucu glikozun birden bire meydana gelmediği bir takım ara maddeden sonra oluşturduğu ve fotosentezin ışık ve karanlık dönemleri dediğimiz iki basamakta tamamlandığı ispatlanmıştır. Yeryüzündeki kaynakları insan toplulukların büyük nüfus artışı nedeniyle yakın bir gelecekte yetersiz kalacaktır. Dünyanızda her geçen dakika içinde nüfusta 85 kişi artmakta bir saatte 5000 günde 120 bin kişi nüfusuna eklenmektedir. Bunun için
bilginler bir taraftan bu nüfusun bir kısmına yeni yerleşim alanları bulmak için çalışırken bir taraftan da beslenme kaynaklarının devamlılığını sağlama çabalarına girilmiştir. Bu konuda en büyük ümit, güneş enerjisini
besin enerjisi haline çeviren fotosentez olayının sırrını çözümlenmesinde görülmüştür. Fotosentezsiz bir hayat olmazdı. Bitkilere kullanılabilir kimyasal enerjiyi sağlayan bir işlemdir. Fotosentez olayında dışarıya atılan tek madde oksijen molekülüdür.
Canlı varlıkların tek enerji kaynağı olan güneş ışığının yalnız enerjisi depolana bilir ki, bunu da yeşil bitkiler gerçekleştirebilir. Bu tür bitkilerle klorofilli bitkiler denir.
Vücutta yakılmayan karbondioksit, hava, su nitrik iyonlar (NO3) ve daha başka toprak metal iyonları gibi inorganik maddeleri, güneşten aldığı enerji ile birleştiren klorofil tanecikleri şeker, yağ ve protein gibi bir takım organik maddeler oluştururlar. Bu maddeler erimiş olarak bitkinin her yanına dağılır. Eskiden bu oksijenin ayrılıp çıktığı sanılıyordu.
Sıcak çöllerdeki kaktüs gibi bitkilerde özel fotosentez biçimleri saptandı. Kaktüsler aşırı su kaybını önlemek için gündüzleri karbondioksiti depolamaktadırlar. Fotosentezin birimi % 1 dolayınadır; ancak ışık enerjisinin önemli bir bölümü yeşil yapraklarca alınıp terleme vb. gibi işlerde kullanılmaktadır. Yapraklardan buharlaşarak azalan suyun yerini kökten ham besin suyu almakta, aşağıdan yukarı su akımı sağlanmaktadır. Yer Yüzündeki canlıların bir kısmı besinleri yaparken diğer bir kısmı da gerekli olan besinleri hazır olarak alırlar. Kendi besinini yapabilen canlılara ototrof canlı denir. Kendi besinini yapamayan, besinini ototrof canlılardan sağlayanlara ise heterotrof canlılar denir. Ototrof canlılar üretici, heterotrof canlılar ise tüketicidir. Yeşil bitkilerin tamamı ototroftur, yani üreticidir. Hayvanlar ise kendi besinlerini yapamazlar, dolayısıyla heterotroftur. Başka bir ifadeyle tüketicidirler. Ayrı bir canlı grubu olan mantarlarda besinlerini yapamazlar. Besinlerini dışardan hazır olarak alırlar .Mantarlarda tüketici canlılar grubunda yer alır. Üretici grubuna giren bitkiler fotosentez yaparlar. Kısaca belirtirsek, fotosentez olayına karbondioksit ve su girer, fotosentez sonunda ise glikoz (besin) ve oksijen açığa çıkar. Bitkilerin fotosentez yapabilmesi için karbondioksit, su, ışık enerjisi (Güneş enerjisi) ve klorofil bulunması şarttır.
Deney:Fotosentez olayında ışık etkisi.
Amaç: Fotosentez olayında ışığın etkisini gösterme.
Araç ve Gereçler:

a) Saksı bitkisi
b) Alüminyum kağıt veya kalın siyah bant
c) İyot çözeltisi
d) Damlalık
Deneyin yapılışı: Elinizde bulunan yeşil yapraklı bir saksı bitkisini deneyiniz için kullanabilirsiniz. Yaprakları büyük olan bir saksı bitkisini kullanırsanız daha iyi olur. Bitkinin yapraklarından bir tanesinin ortasını alüminyum kağıt veya siyah bir bantla ışık almayacak şekilde kapatınız . Daha sonra yaprağını kapattığınız bitkiyi 4-5 gün fotosentez yapabileceği güneşli bir yere koyunuz .Bu süre sonunda bitkinin yaprağındaki alüminyum kağıdı çıkarınız. Bu yaprakla diğer yapraklar arasında bir renk farkı varmıdır? Bitkideki deney için kullandığınız yaprağı koparınız. İyot çözeltisinden damlalıkla alarak yapraktaki ışık alan ve ışık almayan yerlere damlatınız. Bitkinin ışık alarak fotosentez yapan kısmında mavi renk oluşur. Yaprakta kağıtla kapatılarak rengi solan kısım ise iyot çözeltisiyle renk vermez.
İyot çözeltisi nişastanın ayıracıdır ve bu çözeltinin etkisiyle mavi renk verir. Yaprakta ışık alan bölgelerde mavi renk oluşması ışık etkisiyle besin yapıldığı gösterir. Işık almayan kısımlarda ise besin yapılmadığını belirtir. Işık almayan kısımlarda ise besin yapılmaması ışık almadan fotosentez olamayacağını gösterir.
Hayatımızın fotosenteze bağlı olduğunu, düşünerek çevremizdeki yeşil bitkileri korumalı ve çoğaltmalıyız.
|  anasayfa   |  sayfa başı  |   geri  |