Dursun Murat Özden

Bilgilik / İpucu

Dursun Murat Özden

    Kategori: EDEBİYAT
    Konu: Ahmed Haşim


Türk şairi ve edibi (Bağdat 1883-İstanbul 1933). Alüsizadeler diye tanınan ıraklı, bir çok alim ve şair yetiştirmiş eski bir aileye mensuptur. Küçük yaşlarında annesini kaybetti. 1885`te babası Arif Hikmet onu İstanbul getirdi. Galatasaray sultanisine verdi. Bu yabancı çevrede Haşim içine kapalı, hayalperest bir delikanlı oldu. Dicle kıyısında annesiyle beraber olduğu yılları hatıralarını canlandıran Şiir-i kamer başlıklı şiirlerine bu yıllarda başladı. Fransız sembolistlerinin tesiri altında kaldı. İlk şiirlerini 1901 yılında Mecmua-i Edebiye`de yayımladı. 1907`de Galatasarayı bitirince reji idaresinde çalıştı. İzmir sultanisi Fransızca öğretmeni oldu. 1909`da teşekkül eden Fecr-i Ati edebiyat topluluğuna katıldı. Maliye nezareti tercümanı olarak İstanbul`a yerleşti. Tanınmış dergilerde göl saatleri ve şiir-i kamerleri (ay şiirleri) neşretti. Birinci dünya savaşına katıldı. Savaş dönüşü Osmanlı bankasına girdi. Güzel sanatlar akademisinin estetik ve mitoloji öğretmenliğine tayin oldu. 1921`de, o zamana kadar yazdığı şiirleri göl saatleri adı ile bastırdı. 1924`te Paris’e gitti. 1926`da ikinci şiir kitabı olan Piyale`yi yayımladı. Dergah dergisinin ilk sayısında çıkan `Bir Günün Sonunda Arzu` adlı kapalı şiiri dolayısıyla şairin leh ve aleyhinde yazılar çıkmıştı. Haşim şiirde Mana başlıklı bir yazı ile cevap vererek şiir görüşünü ortaya koydu. Aynı yazıyı Piyale kitabının baş kısmına aldı. Haşim`e göre şiir:Bir hikaye değil, sessiz bir şarkıdır. Şair ne bir hakikat habercisi, ne bir belagatlı insan, ne de bir vaz-ı kanundur. Şiirin lisanı, nesir gibi anlaşılmak için değil fakat duyulmak üzere vücut bulmuş musiki ile söz arasında sözden çok musikiye yakın mutavassıt bir lisandır. Haşim`in şiirlerini ilk gençlik şiirleri, şiir-i kamer, göl saatleri, piyale olmak üzere başlıca dört devreye ayırmak mümkündür. Servetifünun üslubunda yazılan ilk gençlik denemeleri Haşim kitabına alamamıştır. Şiir-i Kemer’de haşim, empresyonist bir üslüpda Dicle kıyılarında küçükken annesiyle dolaştığı akşamları ve mehtaplı geceleri anlatır. Göl saatleri, şiir-i kamerlere nazaran daha yoğundur. Bu arada haşim, son derece müzikal, derin iştiyaklarla dolu o belde ve yollar gibi serbest müstezatlarda yazmıştır. Birinci dünya savaşından sonra yazdığı piyale kitabındaki şiirler hayat ve kadın karşısında kendisini çok yalnız ve garip hisseden şairin ruhi buhranını kapalı bir sembolizm ile ifade eder. Haşim, Yahya Kemal ile beraber didaktik ve geveze bir manzumeciliğin hakim olduğu ikinci meşrutiyet devrinde halis şiiri müdafaa etmekle Türk şiirinde büyük hizmette bulundu. Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Muhip Dranas, Cahit Sıtkı Tarancı gibi şairlere tesir etti. Göl Saatleri (1921), Piyale(1926, ikinci baskı 1928) adlı şiir kitaplarından başka kuvvetli bir nesirci olan Haşim`in Bize göre (1926), Gurebahane-i Laklakan (leylekler bakımevi) 1928) adı altında topladığı fıkraları, Frankfurt seyahatnamesi (1933), yoğun üslubu, kendine has bakış tarzı ve hayalleri ile Türkçe’nin en güzel nesir örneklerini teşkil eder. Bunların dışında Haşim, sembolist ve saf şiir görüşünü müdafaa eden yazılarda yazmıştır.
|  anasayfa   |  sayfa başı  |   geri  |